İçinde ul olan 5 harfli 80 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VUSUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ulaşma, varma
-
[isim]
Ulaşma, varma
- YULAF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
-
Bu bitkinin tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
- RESUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmiş peygamber
-
Haberci
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmiş peygamber
- PULCU
-
-
[isim]
Pul satan kimse
-
Pul derleyen veya derleyenlere pul satan kimse, pul koleksiyoncusu
-
[isim]
Pul satan kimse
- ULUFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılarda kapıkulu askerlerine, saray ve devlet kuruluşlarındaki bazı görevlilere üç ayda bir verilen ücret
-
[isim]
Osmanlılarda kapıkulu askerlerine, saray ve devlet kuruluşlarındaki bazı görevlilere üç ayda bir verilen ücret
- BAVUL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine eşya konulan ve genellikle yolculukta kullanılan büyük çanta
- "Bütün varımı yoğumu içine doldurduğum bavulumu bir küçük hamalın sırtına yerleştirdim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İçine eşya konulan ve genellikle yolculukta kullanılan büyük çanta
- MESUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sorumlu
-
[sıfat]
Sorumlu
- TULUP
-
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
- ULEMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilginler
-
Sarıklı din bilginleri
- "Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bilginler
- DAVUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı, bateri
- "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı, bateri
- NÜZUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnme
- "Zavallıyı bir de nüzul örselemiş, sağ kolu ile sağ bacağını işlemez hâle getirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Nedir bu hâlimiz, nüzul inmiş gibi yapıştık yere, bir türlü kıpırdayamıyoruz." (Nazlı Eray)
-
[isim]
İnme
- ŞÜMUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçine alma, kaplama, kapsama
-
Kaplam
-
[isim]
İçine alma, kaplama, kapsama
- MEMUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Umulan, düşünülen
- "Bu hareketleri terbiyenizden hiç memul etmezdim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Umulan, düşünülen
- ZULÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa
- "Nöbetçinin siyah süngüsü zorbalığın ve zulmün bir timsali gibi gözlerimin önünden geçiyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa
- FULAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- KULÜP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
- "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Spor kulübü
- "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup
-
Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
-
Herkese açık müzikli, içkili eğlence yeri
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
- USULİ
- ...
- HUSUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olma, oluş, oluşma, meydana gelme
-
[isim]
Olma, oluş, oluşma, meydana gelme
- NÜKUL
- ...
- KOŞUL
-
-
[isim]
Şart
-
Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
-
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
- "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Şart