İçinde ul olan 5 harfli 80 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BULAŞ
...
KOŞUL

  1. [isim] Şart
  2. Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
  3. Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
    • "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu." (Nezihe Araz)

PULSU
...
ABULİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İrade yitimi

KULAÇ

  1. [isim] Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
    • "Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." (Halikarnas Balıkçısı)

MALUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sakat (kimse)
    • "Devlet ... malul ve gazileri korur." (Anayasa)
  2. Hasta (kimse)

ŞAKUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çekül

ULEMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilginler
  2. Sarıklı din bilginleri
    • "Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi." (Tarık Buğra)

DAVUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı, bateri
    • "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)

BUZUL

  1. [isim] Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye

FULAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
    • "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)

PULUÇ

  1. [sıfat] Cinsel gücü olmayan (erkek)

USULİ
...
DULDA

  1. [isim] Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper
    • "Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi." (Abbas Sayar )
    • "Bulgar dağında yatarım / Yorganı dulda tutarım." (Halk türküsü)
  2. Esirgeme, koruma, himaye
    • "Yiğit duldasında yiğit saklanır." (Karacaoğlan)

MAMUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)

MARUL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

MEMUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Umulan, düşünülen
    • "Bu hareketleri terbiyenizden hiç memul etmezdim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

TULUM

  1. [isim] Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
  2. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
    • "Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. Tüp
  4. Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
    • "Zayıf vücuduna tulum bol geliyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. [sıfat] Şişman, tombul
    • "Bir şeyim yok doktor, bu yaşta annem gibi tulum olacak değilim ya!" (Halide Edip Adıvar)

FULYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)

MELUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üzgün
  2. Boynu bükük, zavallı, yoksul
    • "Garipler köyü az çok çıplak ve kayalık bir yar ortasında sıkışmış, ıssız ve melul duruyor." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü