İçinde ul olan 5 harfli 80 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TULUP
-
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
-
[isim]
Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk
- SULAK
-
-
[sıfat]
Suyu olan, suyu bol (yer)
- "Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kuşlar için su konulan küçük kap
-
[sıfat]
Suyu olan, suyu bol (yer)
- ÇAPUL
-
-
[isim]
Başkasının malını alma, plaçka
- "Tanınmamak için yüzlerini karalayarak gece çapuluna çıkmış iki haydut." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yağma
-
[isim]
Başkasının malını alma, plaçka
- PULLU
-
-
[sıfat]
Üzerine pul yapıştırılmış
- "Pullu dilekçe."
-
Üzerine pul işlenmiş
- "Pullu gece elbisesi."
-
Pulu olan
- "Pullu cıvata. Pullu balık."
-
[sıfat]
Üzerine pul yapıştırılmış
- ULUMA
-
-
[isim]
Ulumak işi
- "Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Ulumak işi
- KURUL
-
-
[isim]
Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
-
[isim]
Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
- ÇOĞUL
-
-
[isim]
Çokluk: Ordular. Geldik
-
[isim]
Çokluk: Ordular. Geldik
- ŞÜMUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçine alma, kaplama, kapsama
-
Kaplam
-
[isim]
İçine alma, kaplama, kapsama
- KABUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- "Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Kabul ettiler, meclis dağıldı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- "Kış yaklaştığı için Nevin'in hafta başı kabulleri hararetleniyordu." (Peyami Safa)
- "... beni bahçesinde çınar ve dut ağaçlarının gölgesinde kabul etti." (Ahmet Haşim)
-
Sunulan bir şeyi, armağanı alma
-
Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
-
Bir yere alınma
- "Okula kabulüm için dilekçe verdim."
-
Akseptans
-
[isim]
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- FULYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
- MAMUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)
- NODUL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi
-
[isim]
Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi
- KULUN
-
-
[isim]
Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
-
[isim]
Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
- MESUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sorumlu
-
[sıfat]
Sorumlu
- YULAF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
-
Bu bitkinin tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
- MEFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
-
Bir işin etkisinde olan
-
[isim]
Tümleç
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
- FULAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- TULUM
-
-
[isim]
Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
-
Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
- "Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Tüp
-
Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
- "Zayıf vücuduna tulum bol geliyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Şişman, tombul
- "Bir şeyim yok doktor, bu yaşta annem gibi tulum olacak değilim ya!" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi
- BULAŞ
- ...
- OTÇUL
-
-
[sıfat]
Otla beslenen (hayvan), otobur, herbivor
-
[sıfat]
Otla beslenen (hayvan), otobur, herbivor