İçinde uka olan 8 harfli 26 kelime var. İçerisinde UKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uka olan kelimeler listesine ya da Sonu uka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKADDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazgıda var olan, yazgı ile ilgili olan, alında yazılı olan
- "Cennet denilen şeyin bir gün gelip insanlara mukadder olabileceğini düşündüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Yazgıda var olan, yazgı ile ilgili olan, alında yazılı olan
- MAHLUKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaratıklar
-
[isim]
Yaratıklar
- MAHRUKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakıt
-
[isim]
Yakıt
- MUKATTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Damıtılmış, damıtık
-
[sıfat]
Damıtılmış, damıtık
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- MUKADDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
-
[isim]
Öncül
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
- TAKATUKA
-
-
[isim]
Gürültü patırtı
-
Basımevlerinde dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz
-
Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak
-
[isim]
Gürültü patırtı
- MUKAVVES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kavisli, eğri, eğmeçli
-
[sıfat]
Kavisli, eğri, eğmeçli
- MAHKUKAT
- ...
- MUKALLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Taklitçi
-
Taklitçi
- MUKAYESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- "Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- MESKUKAT
- ...
- MUKADDES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kutsal
- "Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kutsal
- UKALALIK
-
-
[isim]
Ukala olma durumu veya ukalaca davranış
- "Bir küçük defter içinde üç beş satırla uzun bir ukalalığa ne lüzum var?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ukala olma durumu veya ukalaca davranış
- MUKABELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- "Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik." (Atatürk)
-
Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
-
Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- MUKAVELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözleşme
- "Meşhur aktör davet edilmiş hatta mukavelesi bile yapılmak üzere imiş!" (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Sözleşme
- MUKANNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli, belirli, kesinleşmiş, şaşmaz
-
Kanun durumuna gelmiş, kanunlaşmış
-
[sıfat]
Belli, belirli, kesinleşmiş, şaşmaz
- MUKATELE
- ...
- MUKAYYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
-
Kaydedici makine
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
- METRUKAT
- ...