İçinde uk olan 7 harfli 142 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUKLACI
-
-
[isim]
Kukla oynatan kimse
- "O aksi kuklacı ile az kalsın kavga edecekmiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kukla oynatan kimse
- KABUKSU
-
-
[sıfat]
Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
- "Kabuksu tüyler."
-
[sıfat]
Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- OTUZLUK
-
-
Yaşı otuz civarında olan
-
İçinde otuz adet bulunan
-
Otuz lira değerinde olan
-
Yaşı otuz civarında olan
- FRUKTOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Meyve şekeri
-
[isim]
Meyve şekeri
- UCUZLUK
-
-
[isim]
Ucuz olma durumu
- "Dünya kadar parası olan bir adamın bu bolluktan ve ucuzluktan istifade etmemesi enayilik olmaz mıydı?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yasal bir işlemle her şeyin asıl fiyatından ucuza satıldığı dönem
-
[isim]
Ucuz olma durumu
- KORUCUK
-
-
[isim]
Küçük koru
- "Şimdi orada bir sürü meşe fidanlarından bir korucuk peydah olmaya başlıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük koru
- SOĞUKÇA
-
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
-
[zarf]
Soğuk bir biçimde
- "Getir biraz para ver diye el açmak soğukça kaçıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
- ÇOCUKÇA
-
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- "Doktor Hikmet yüreğinde âdeta çocukça bir sevinç duydu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Çocuğa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- MUKATAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesim
-
[isim]
Kesim
- OLUKÇUK
-
-
[isim]
Küçük oluk
-
Bazı organların yüzeyinde bulunan çentikler
-
[isim]
Küçük oluk
- KURULUK
-
-
[isim]
Kuru olma durumu
-
[isim]
Kuru olma durumu
- TAALLUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- "Bu iş benim hayatımın felaketine taalluk ediyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- VUKUFLU
-
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- "İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- UFUKSUZ
-
-
[sıfat]
Ufku olmayan
-
[sıfat]
Ufku olmayan
- UYDURUK
-
-
[sıfat]
Aslı olmayan, uydurma şey, sania
- "Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." (Sulhi Dölek)
-
[sıfat]
Aslı olmayan, uydurma şey, sania
- KOVUCUK
-
-
[isim]
Bitkilerde, mantar tabakası üzerinde, sünger dokunun kalınlaşmadığı yerlerde oluşan ve bitkinin solunumuna yardım eden küçük delik, adese
-
[isim]
Bitkilerde, mantar tabakası üzerinde, sünger dokunun kalınlaşmadığı yerlerde oluşan ve bitkinin solunumuna yardım eden küçük delik, adese
- HOSTLUK
- ...
- USLULUK
-
-
[isim]
Uslu olma durumu
- "Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Uslu olma durumu
- DOLUKMA
-
-
[isim]
Dolukmak işi
-
[isim]
Dolukmak işi