İçinde uk olan 7 harfli 142 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HALBUKİ
...
MİÇOLUK
...
ÇUKURCA
...
TAAŞŞUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılıklı âşık olma

TETABUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uyma, uygun gelme

YURTLUK

  1. [isim] Malikâne
  2. Bir yerin gelirinin bir kimseye yalnız ölünceye kadar kullanılması şartıyla ayrılması yöntemi

SOĞUKÇA

  1. [sıfat] Soğuğa yakın
  2. [zarf] Soğuk bir biçimde
    • "Getir biraz para ver diye el açmak soğukça kaçıyor." (Reşat Nuri Güntekin)

SUCUKLU

  1. [sıfat] İçinde sucuk bulunan
  2. [isim] İçinde sucuk bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri

DUKALIK

  1. [isim] Bir dukanın yönetiminde bulunan ülke
  2. Dar kadro ile dilediği gibi yönetme

OBURLUK

  1. [isim] Obur olma durumu
    • "Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti." (Ömer Seyfettin)

KABUKSU

  1. [sıfat] Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
    • "Kabuksu tüyler."

ONURLUK

  1. [isim] Bir başarıyı veya durumu ödüllendirmek amacıyla verilen türlü biçimlerde levha, plaket

HUKUKEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hukuksal olarak
    • "İstanbul civarının dağını taşını bir göz oda yaparak hukuken işgal hakkı kazanmak, uygarlık gereği midir?" (Aydın Boysan)

MUKAVVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuvvetlendirici, güç katıcı

MUKABİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
    • "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
  2. Bir şeyin karşısında bulunan
  3. [zarf] Karşılık olarak
    • "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. [zarf] Rağmen
    • "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)

UKRAYNA
...
MUKASSİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı
    • "Meyhane mukassi görünür taşradan amma / Bir başka ferah, başka letafet var içinde." (Nedim)

SULULUK

  1. [isim] Sulu olma durumu
    • "Bazen çok komiklik ve sululuk ettiği olur." (Haldun Taner)
  2. Yersiz şakalar yapma veya kadınlara tatsız iltifatlarda bulunma durumu
    • "Seyircilerin alışılmış sululuklarından, laf atmalarından kaçındıklarını gördü." (Tarık Buğra)

ANUTLUK
...
ARTUKLU
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü