İçinde uk olan 7 harfli 142 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
-
Bir şeyin karşısında bulunan
-
[zarf]
Karşılık olarak
- "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Rağmen
- "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- KARAMUK
-
-
[isim]
Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)
-
Vücutta kara renkli kabarcıklara sebep olan bir hastalık
-
Koyunlarda görülen bir tür hastalık
-
[isim]
Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)
- OMUZLUK
-
-
[isim]
Rütbeyi göstermek amacıyla omuzlara takılan işaret, apolet
-
Gemilerde baş ve kıç bölümlerinin her bir yanı
-
Omza alınıp iki ucuna yük asılan kısa sırık, çiğindirik
-
[isim]
Rütbeyi göstermek amacıyla omuzlara takılan işaret, apolet
- OLDUKÇA
-
-
[zarf]
Olabildiğince
- "Geceyi oldukça rahat geçireceğinizi ümit ederim." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Olabildiğince
- GUGUKLU
-
-
[isim]
Guguklu saat
- "Bu saatlerin bazıları guguklu olur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Guguklu saat
- TOPUKLA
- ...
- DURULUK
-
-
[isim]
Duru olma durumu
-
Dil veya üslubun karışık olmama durumu
- "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Açıklık
-
[isim]
Duru olma durumu
- OĞULLUK
-
-
[isim]
Oğul olma durumu
- "Oğulluk görevini yerine getirmiyor."
-
Üvey oğul
-
[isim]
Oğul olma durumu
- KUKUMAV
- ...
- KURTLUK
-
-
[isim]
Kurt olma durumu
-
[isim]
Kurt olma durumu
- YALAMUK
-
-
[isim]
Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk
-
Çam ağacının reçineli kabuğundan çıkan öz suyu
-
[isim]
Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk
- KONTLUK
-
-
[isim]
Kont unvanına hak kazandıran yurtluk
-
[isim]
Kont unvanına hak kazandıran yurtluk
- OBRUKLU
-
-
[sıfat]
Obruğu olan
- "Sadece Vedia ile evlenmeleri bile yılanlı, timsahlı, obruklu koskoca bir bataklığı geçişe benzerdi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Obruğu olan
- UCUZLUK
-
-
[isim]
Ucuz olma durumu
- "Dünya kadar parası olan bir adamın bu bolluktan ve ucuzluktan istifade etmemesi enayilik olmaz mıydı?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yasal bir işlemle her şeyin asıl fiyatından ucuza satıldığı dönem
-
[isim]
Ucuz olma durumu
- MAVRUKA
-
-
[isim]
Kurşundan dökülmüş uzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmış veya sarı madenden döküm yapılıp nikelajlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti
-
[isim]
Kurşundan dökülmüş uzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmış veya sarı madenden döküm yapılıp nikelajlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti
- TOPUKLU
-
-
[sıfat]
Yüksek ökçeli
- "Topuklu ayakkabı."
-
[sıfat]
Yüksek ökçeli
- ARTUKLU
- ...
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- KİLOLUK
-
-
Herhangi bir kilo ağırlığında
- "Üç kiloluk paket."
-
Bir kilo ağırlığında
- "Kiloluk çay."
-
Herhangi bir kilo ağırlığında
- OYUNLUK
-
-
[isim]
Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
-
[isim]
Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne