İçinde uk olan 6 harfli 105 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUŞLUK
...
MUZLUK
...
BUYRUK

  1. [isim] Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
  2. Egemenlik
    • "Birinin buyruğunda yaşamak."

KULLUK

  1. [isim] Kul olma durumu, kölelik, ubudiyet
    • "Tanzimat, ... Türkleri de asılmaktan veya malları mülkleri müsadere edilmekten, düpedüz kulluktan kurtarma hareketi idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kulun yaptığı iş
  3. Karakol

VUKUAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Polisi ilgilendiren olay veya olaylar
    • "Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım." (Refik Halit Karay)
  2. Olanlar, olan bitenler

PULLUK

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Toprağı sürmek için kullanılan tarım aracı

UYUŞUK

  1. [sıfat] Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
    • "Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." (Peyami Safa)
  2. Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu

BUZLUK

  1. [isim] Yiyecek ve içecekleri soğutarak saklamak için kullanılan, buzla soğutulan kap veya dolap
  2. Buzdolabının içinde buz yapan bölme

SELÇUK
...
ABUKÇA

  1. [zarf] Abuğa yakışır bir biçimde

ÇAMUKA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Gümüş balığına benzer bir balık (Atherina hepsetus)

KARLUK
...
YUMRUK

  1. [isim] Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim
    • "Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." (Peyami Safa)
    • "Yemek yemek için kıyı kumsalına çıkmış, orada ona yumruk kadar bir örümcek musallat olmuştu." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Elin bu biçimiyle yapılan vuruş
    • "Bir karış mesafeden inecek yumrukla, bir metre mesafeden çakılacak yumruğun tesirleri arasında büyük fark vardır." (Aka Gündüz)
    • "Yumruk kadar çocukcağızı tek başına trene oturtamaz ya..." (Refik Halit Karay)
  3. Baskı
    • "Düşman yumruğu altında."

SAVRUK

  1. [sıfat] Aklını işine vermeyen, dikkatsiz
    • "Tavırları şiir gibi ahenktar olan Leyla, ev hayatında ne kadar savruk, güler yüzü ne kadar abustu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yersiz para harcayan, tutumsuz
  3. Düzensiz, dağınık
    • "Savruk bir çalışma."

ÇOKLUK

  1. [isim] Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
    • "Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır." (Anayasa)
  2. Çoğunluk
    • "O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem
  4. [zarf] Sık sık, çokça, çok kez
    • "Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti." (Falih Rıfkı Atay)

MUSLUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
  2. El yıkamaya yarayan yer, lavabo
    • "Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler." (Aka Gündüz)

SOSLUK

  1. [isim] Sos konulmak için kullanılan kap

OLUKLU

  1. [sıfat] Oluğu olan
  2. Üstünde yol yol olukları bulunan
    • "Oluklu saç. Oluklu mukavva."

HUKŞAT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çengel atış

BUZUKİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü