İçinde uk olan 6 harfli 105 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KARTUK

  1. [isim] Büyük tarla tarağı

KAUÇUK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gövdesi odunsu, öz suyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın, sıcak ülke bitkisi, lastik ağacı (Ficus elastica)
  2. Amerika, Asya ve Afrika'nın çeşitli ağaçlarından, özellikle lastik ağacından veya bazı petrol artıklarının birleşiminden elde edilen, dayanıklı ve esnek madde
  3. [sıfat] Bu maddeden yapılmış
    • "Kış ortasında hâlâ kauçuk altlı bez ayakkabılar vardı ayağında." (Necati Cumalı)

NANSUK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir cins ince, sık dokunmuş patiska
    • "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)

ZORLUK

  1. [isim] Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük
    • "Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." (Samim Kocagöz)

FOLLUK

  1. [isim] Tavukların yumurtlaması için hazırlanmış yer

ABUKÇA

  1. [zarf] Abuğa yakışır bir biçimde

KOLTUK

  1. [isim] Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
    • "Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Nihayet sonbaharın yağmurlu, serin bir günü koltuğa giriyorum." (Ömer Seyfettin)
    • "Ercüment, memurluk hayatında her oturduğu koltuğu doldurmuş..." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Ben de aç duracak değilim ya! Bizim orada senin gibi bir ağa yok ki koltuğunun altına sığınalım." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye
    • "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni
    • "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, 'koltuk' yapılmıştı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. Yapıcılıkta yan destek
  5. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip
  6. Koltuklama veya koltuklanma
    • "O koltuktan hoşlanmaz."
  7. Kayırma, destek
    • "Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez."
  8. Yüksek mevki, makam
    • "Koltuk kavgası."
  9. Genelev
    • "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  10. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler
  11. Kenar, tenha yer

YONTUK

  1. [isim] Yontulmuş yer
  2. Yontulmuş parça
    • "Yontukları süpürüp atın."
  3. [sıfat] Yontulmuş olan
    • "Yontuk kalem."

BOPLUK

  1. [sıfat] Bop tutarında olma
    • "On bopluk kıymeti yoktu." (Falih Rıfkı Atay)

FUKARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yoksul, fakir
    • "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. [isim] Derviş
    • "Bir Bektaşi fukarası."
  3. Zavallı
    • "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı." (Halide Edip Adıvar)

SELÇUK
...
BUZUKİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı

TOYLUK

  1. [isim] Toy (I) olma durumu veya toyca davranış, acemilik
    • "Biz size göstereceğiz, dedi. Toyluğuna verdim." (Sait Faik Abasıyanık)

KOÇLUK
...
KARLUK
...
PULCUK
...
SOSLUK

  1. [isim] Sos konulmak için kullanılan kap

ÇULLUK

  1. [isim] Çullukgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da yaşayan, 32 cm uzunluğunda, tüyleri kahverengi ve kül rengi, göçebe, eti için avlanan, uzun gagalı, göçmen bir kuş, bekas (Scolopax rusticola)

YOZLUK

  1. [isim] Yoz olma durumu, tereddi

BONCUK

  1. [isim] Cam, taş, sedef, tahta, plastik vb. maddelerden yapılan, ortası delik, çoğu yuvarlak ve renkli süs tanesi
    • "Havadaki heyecana kapılmak şöyle dursun hatta uykusu gelmiş, gözleri boncuk gibi küçülmüş." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü