İçinde uk olan 5 harfli 74 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BURUK

  1. [sıfat] Burulmuş olan
  2. Tadı kekre olan (meyve)
    • "Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?" (Atilla İlhan)
  3. [isim] Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
  4. Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
    • "Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu." (Tarık Buğra)

BUKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çiçek demeti

MUKUS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde

VURUK

  1. [sıfat] Çarpık, çarpılmış

BORUK

  1. [isim] Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü

UNLUK

  1. [isim] Değirmende unun biriktiği yer
  2. Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
  3. [sıfat] Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

MAŞUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sevilen, âşık olunan (erkek)
    • "Biz sevdik, âşık olduk, sevildik, maşuk olduk." (Yunus Emre)

UKALA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)
    • "Bu miskin ve ukala herifi sepetledi." (Haldun Taner)

KORUK

  1. [isim] Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
    • "Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi." (Yusuf Ziya Ortaç)

NATUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen

TOPUK

  1. [isim] Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
    • "Topuklarına kadar uzun saçları vardı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Topuklarına kadar çamura batmış."
  2. Ökçe
    • "Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu." (Çetin Altan)
  3. Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi

KOŞUK

  1. [isim] Nazım, manzume
  2. Koşma, türkü

UZLUK

  1. [isim] Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

PERUK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Takma saç, peruka

HUKUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
    • "Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez." (Peyami Safa)
  2. Bu yasaları konu alan bilim
    • "Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka taban tabana zıttı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü
    • "Hukuk davası. Hukuk mahkemesi."
  4. Haklar
    • "Hukukumdan vazgeçmem."
  5. Ahbaplık, dostluk

OTLUK

  1. [isim] Otu bol olan yer
  2. Kış için kurutulmuş ot yığını
  3. Ot konulan yer

MUCUK

  1. [isim] Bir çeşit küçük sinek

KOVUK

  1. [isim] Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü
    • "Arada sırada ben de sığınacak kovuk ararım." (Tarık Buğra)

SULUK

  1. [isim] Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
  2. Kuş kafeslerinde su konan kap
  3. Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
  4. Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
    • "Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış." (Tarık Dursun K)
  5. Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suları koymalarına yarayan su kabı
  6. Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
  7. Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane

NUBUK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü