İçinde uk olan 5 harfli 74 kelime var. İçerisinde UK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uk olan kelimeler listesine ya da Sonu uk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BURUK
-
-
[sıfat]
Burulmuş olan
-
Tadı kekre olan (meyve)
- "Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
-
Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
- "Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Burulmuş olan
- BUKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çiçek demeti
-
[isim]
Çiçek demeti
- MUKUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
- VURUK
-
-
[sıfat]
Çarpık, çarpılmış
-
[sıfat]
Çarpık, çarpılmış
- BORUK
-
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
- UNLUK
-
-
[isim]
Değirmende unun biriktiği yer
-
Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
-
[sıfat]
Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)
-
[isim]
Değirmende unun biriktiği yer
- MAŞUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sevilen, âşık olunan (erkek)
- "Biz sevdik, âşık olduk, sevildik, maşuk olduk." (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Sevilen, âşık olunan (erkek)
- UKALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)
- "Bu miskin ve ukala herifi sepetledi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)
- KORUK
-
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- "Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm
- NATUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
- TOPUK
-
-
[isim]
Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- "Topuklarına kadar uzun saçları vardı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Topuklarına kadar çamura batmış."
-
Ökçe
- "Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu." (Çetin Altan)
-
Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi
-
[isim]
Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- KOŞUK
-
-
[isim]
Nazım, manzume
-
Koşma, türkü
-
[isim]
Nazım, manzume
- UZLUK
-
-
[isim]
Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet
-
[isim]
Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet
- PERUK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Takma saç, peruka
-
[isim]
Takma saç, peruka
- HUKUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
- "Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez." (Peyami Safa)
-
Bu yasaları konu alan bilim
- "Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka taban tabana zıttı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü
- "Hukuk davası. Hukuk mahkemesi."
-
Haklar
- "Hukukumdan vazgeçmem."
-
Ahbaplık, dostluk
-
[isim]
Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
- OTLUK
-
-
[isim]
Otu bol olan yer
-
Kış için kurutulmuş ot yığını
-
Ot konulan yer
-
[isim]
Otu bol olan yer
- MUCUK
-
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
- KOVUK
-
-
[isim]
Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü
- "Arada sırada ben de sığınacak kovuk ararım." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü
- SULUK
-
-
[isim]
Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
-
Kuş kafeslerinde su konan kap
-
Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
-
Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
- "Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış." (Tarık Dursun K)
-
Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suları koymalarına yarayan su kabı
-
Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
-
Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane
-
[isim]
Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
- NUBUK
- ...