İçinde uha olan 8 harfli 32 kelime var. İçerisinde UHA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uha olan kelimeler listesine ya da Sonu uha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AHU
2 Harfli Kelimeler
AH, HA, HU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHAFAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma, saklama, korunum
- "Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." (Burhan Felek)
- "On sene evvelki külhanbeyi modasını o, tek başına hâlâ muhafaza ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Koruma, saklama, korunum
- MUHASARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatma
- "Avluda neden bir köşede muhasara altına alındığımı o vakit anlamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çevirme
-
[isim]
Kuşatma
- MUHAKEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yargılama
- "Ferit bu aralık kendi kendine muhakemeler yürütmüş..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Usa vurma
- "Daima felsefe yapmaya hazır, kurulmuş bir makineye benzeyen ukala dimağım muhakemeye başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
- "Güldüm, şu muhakemem ne garip münasebetsizlikti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yargılama
- MUHABERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazışma
-
İletişim
-
[isim]
Yazışma
- MUHARRER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazılmış, yazılı, yazıya geçirilmiş
- "Nama muharrer senet."
-
[sıfat]
Yazılmış, yazılı, yazıya geçirilmiş
- MUHABBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi
- "Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder." (Halide Edip Adıvar)
-
Dostça konuşma, yârenlik
- "Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sevgi
- MUHARREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı, matem ayı
-
[isim]
Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı, matem ayı
- MUHATARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korku verici durum, tehlike
-
Zarar, ziyan
-
[isim]
Korku verici durum, tehlike
- MUHAKKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- MUHAMMES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beş parçası olan, beşli
-
[isim]
Beşgen
-
[isim]
Beşli
-
[sıfat]
Beş parçası olan, beşli
- MUHARRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hareketini sağlayan, harekete getiren
- "Muharrik kuvvet."
-
Kışkırtıcı, ayartıcı
-
[sıfat]
Hareketini sağlayan, harekete getiren
- MUHAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma
- "Basit muhavereye yetecek kadar birkaç lisandan konuştuğunu biliyordum." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma
- MUHAMMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oranlayan, tahmin eden
-
[sıfat]
Oranlayan, tahmin eden
- MUHAVVİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değiştiren, dönüştüren
-
[sıfat]
Değiştiren, dönüştüren
- MEŞRUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir maddenin açıklanması için yazılanlar, açıklamalar
-
[isim]
Bir maddenin açıklanması için yazılanlar, açıklamalar
- MUHAYYEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- "Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- MUHADDEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dışbükey
-
[sıfat]
Dışbükey
- MUHADDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hadis bilimiyle uğraşan kimse
-
[isim]
Hadis bilimiyle uğraşan kimse
- MUHARRİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tırmalayan, tahriş eden
-
İrkilten, korku veren
-
[sıfat]
Tırmalayan, tahriş eden
- MUHASEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme
-
Hesap işleriyle uğraşma
-
Hesapların bütünü
-
Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık
- "Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme