İçinde ufu olan 12 kelime var. İçerisinde UFU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ufu olan kelimeler listesine ya da Sonu ufu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UFUNETLENDİRMEK
UFUNETLENDİRME
UFUNETLENMEK
UFUNETLENME
UFUKSUZLUK
UFUNETSİZ
UFUNETLİ
UFUKSUZ
UFUKLU, UFUNET
UFUK, UFUL
F U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UFUNETLENDİRMEK
-
-
[-i]
İrinlendirmek, cerahatlendirmek
-
[nsz]
Düzenini bozmak, illetli hâle getirmek
- "(Nanıaziz) Mide şişiriyorsun, beslemiyorsun, bağırsak ufunetlendiriyorsun." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
İrinlendirmek, cerahatlendirmek
- UFUNETLENDİRME
-
-
[isim]
Ufunetlendirmek işi veya durumu
-
[isim]
Ufunetlendirmek işi veya durumu
- UFUNETLENMEK
-
-
[nsz]
Yara irinlenmek
-
[nsz]
Yara irinlenmek
- UFUNETLENME
-
-
[isim]
Ufunetlenmek durumu
-
[isim]
Ufunetlenmek durumu
- UFUKSUZLUK
- ...
- UFUNETSİZ
-
-
[sıfat]
İçinde irin, cerahat olmayan
-
[sıfat]
İçinde irin, cerahat olmayan
- UFUNETLİ
-
-
[sıfat]
İçinde irin, cerahat olan
- "Meğer insanlıkçılık ve ufunetli bir yara hâlinde meydana çıkmak için böyle bir fırsat bekliyormuş." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
İçinde irin, cerahat olan
- UFUKSUZ
-
-
[sıfat]
Ufku olmayan
-
[sıfat]
Ufku olmayan
- UFUKLU
-
-
[sıfat]
Ufku olan
-
[sıfat]
Ufku olan
- UFUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pis koku
- "Kokladığım bu havada devrin ufunetini hissediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İrin, cerahat
-
[isim]
Pis koku
- UFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
- "Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi
-
Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata
- "Bu dar zihinlerde, ufku genişlememiş dimağlarda, zaruri olarak faziletler de dardı." (Ömer Seyfettin)
-
Çevre, dolay
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
- UFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldızın batması
-
Ölme
-
[isim]
Yıldızın batması