İçinde uc olan 6 harfli 37 kelime var. İçerisinde UC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uc olan kelimeler listesine ya da Sonu uc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAŞUCU
-
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
- TUTUCU
-
-
Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr
-
Durmalı çıkışlarda, bisikletçiye yardım eden kişi
-
Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr
- UCUZCU
-
-
[sıfat]
Malını ucuz satan
-
Her şeyin ucuzunu arayan
-
[sıfat]
Malını ucuz satan
- OLGUCU
-
-
[isim]
Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist
-
[isim]
Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist
- SOKUCU
-
-
[isim]
Sokan, sokma işini yapan kimse
-
[isim]
Sokan, sokma işini yapan kimse
- KOYUCA
- ...
- MUCİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık
- "Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay
-
İnsan aklının alamayacağı olay
- "Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Olağanüstü, şaşırtıcı
- "Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?" (Tarık Buğra)
-
[isim]
Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık
- KURUCU
-
-
Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
-
[isim]
Bir kuruluşu oluşturan kimse
- "Gazetenin kurucusu."
-
[isim]
Cümleyi oluşturan ögelerin her biri
-
Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
- KORUCU
-
-
[isim]
Orman veya kır bekçisi
-
Kırsal bölgede güvenlik güçlerine yardımcı olan sivil görevli
-
[isim]
Orman veya kır bekçisi
- VURUCU
-
-
[sıfat]
Vuran, silah attığında hedefini vuran
-
[sıfat]
Vuran, silah attığında hedefini vuran
- DURUCU
-
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
- KUTUCU
-
-
[isim]
Kutu yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kutu yapan veya satan kimse
- UCUBİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok acayip, garip, uçuk kaçık
-
[sıfat]
Çok acayip, garip, uçuk kaçık
- URDUCA
- ...
- DOĞUCU
- ...
- BORUCU
-
-
[isim]
Boru yapıp satan kimse
-
Boru montajında çalışan kimse
-
[isim]
Boru yapıp satan kimse
- UYKUCU
-
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
- LÜZUCİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapışkan
-
[sıfat]
Yapışkan
- ORDUCU
-
-
[isim]
Savaş alanına gitmek için yola çıkan Osmanlı ordusunun her türlü gereksinimini sağlamak için birlikte giden zanaatçılar ve esnaf
-
[isim]
Savaş alanına gitmek için yola çıkan Osmanlı ordusunun her türlü gereksinimini sağlamak için birlikte giden zanaatçılar ve esnaf
- SAGUCU
-
-
[isim]
Ağıtçı
-
[isim]
Ağıtçı