İçinde tır olan 11 harfli 187 kelime var. İçerisinde TIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tır olan kelimeler listesine ya da Sonu tır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KATIRLAŞMAK
-
-
[nsz]
Huysuzluk etmek, inatlaşmak
-
[nsz]
Huysuzluk etmek, inatlaşmak
- TIRAŞLANMAK
-
-
[nsz]
Tıraşlama işi yapılmak
-
[nsz]
Tıraşlama işi yapılmak
- TIRPANLATMA
-
-
[isim]
Tırpanlatmak işi
-
[isim]
Tırpanlatmak işi
- AZALTTIRMAK
- ...
- UĞRAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Uğraşmasına yol açmak
- "Bu iş beni çok uğraştırdı."
-
[-i]
Uğraşmasına yol açmak
- RUMLAŞTIRMA
- ...
- TOPLAŞTIRMA
- ...
- TIRKAZLAMAK
-
-
[-i]
Tırkazı sürmek
-
[-i]
Tırkazı sürmek
- AYIRTTIRMAK
-
-
[-i]
Ayırtma işini yaptırmak
-
[-i]
Ayırtma işini yaptırmak
- TIRMALANMAK
-
-
[nsz]
Tırmalama işine konu olmak
-
[nsz]
Tırmalama işine konu olmak
- UYLAŞTIRMAK
- ...
- YAPTIRILMAK
-
-
[nsz]
Yaptırma işine konu olmak
-
[nsz]
Yaptırma işine konu olmak
- BOYATTIRMAK
- ...
- SIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
-
Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
-
Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
- "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
- "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
-
Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
- "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
-
Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
- "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zorlamak
- "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Sarkıntılık etmek
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- TIRNAKÇILIK
-
-
[isim]
Tırnakçının yaptığı iş
-
[isim]
Tırnakçının yaptığı iş
- DALAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Dalaşmasını sağlamak
-
[-i]
Dalaşmasını sağlamak
- ALIŞTIRILMA
-
-
[isim]
Alıştırılmak işi
-
[isim]
Alıştırılmak işi
- ÇALIŞTIRTMA
- ...
- KAKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Sürekli ve hafif hafif kakmak
- "... dövmüşler, sövmüşler hatta boş böğrüne çivi ile kakıştırmışlar, yine kımıldatamamışlardı." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Sürekli ve hafif hafif kakmak
- YANAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yanaşmasını sağlamak
- "Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı." (Peyami Safa)
-
[-i]
Yanaşmasını sağlamak