İçinde tı olan 8 harfli 262 kelime var. İçerisinde TI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tı olan kelimeler listesine ya da Sonu tı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARTIRTMA
- ...
- ÇATIŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirine çatmak veya çatılmak
- "Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı." (Yahya Kemal)
-
Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak
-
Karşılıklı vuruşmak
-
Kavga etmek
-
Deve ve köpek çiftleşmek
-
[nsz]
Birbirine çatmak veya çatılmak
- KATILGAN
- ...
- KISALTIŞ
-
-
[isim]
Kısaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Kısaltma işi veya biçimi
- YANSITIM
- ...
- ARTIRMAK
-
-
[-i]
Artmasını sağlamak, çoğaltmak
-
Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek
-
Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
-
Herhangi bir davranışta ileri gitmek
- "Sen edepsizliği adamakıllı artırdın."
-
[-i]
Artmasını sağlamak, çoğaltmak
- KAPTIRIŞ
- ...
- KIRTIPİL
-
-
[sıfat]
Değersiz, bayağı, yarım yamalak
- "O, kırtıpil yazarların adlarını anmamakla, onları kötülediğine inanır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Değersiz, bayağı, yarım yamalak
- TIRMANIŞ
-
-
[isim]
Tırmanma işi veya biçimi
-
[isim]
Tırmanma işi veya biçimi
- PASTIRMA
-
-
[isim]
Tuz, çemen, kırmızıbiber karışımının et üzerine sürülerek güneşte veya iste kurutulması yoluyla yapılan yiyecek
- "Kayseri pastırması."
-
[isim]
Tuz, çemen, kırmızıbiber karışımının et üzerine sürülerek güneşte veya iste kurutulması yoluyla yapılan yiyecek
- SAPTIRMA
-
-
[isim]
Saptırmak işi
-
Süs olarak yapılan kırık çizgili silme
-
[isim]
Saptırmak işi
- ABARTICI
-
-
[isim]
Abartıyı huy edinen kimse, abartmacı, mübalağacı
-
[isim]
Abartıyı huy edinen kimse, abartmacı, mübalağacı
- TILSIMLI
-
-
[sıfat]
Tılsımı olan
- "Tılsımlı kapılarına el sürmedim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Tılsımı olan
- TIRNAKÇI
-
-
[isim]
Para bozdurmak için gelerek kasadaki veya tezgâh üzerindeki parayı çalan kimse
-
Verilmesi gereken bir paranın el çabukluğu ile eksik ödenmesi
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda her perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen kimse
-
[isim]
Para bozdurmak için gelerek kasadaki veya tezgâh üzerindeki parayı çalan kimse
- ARTIKLIK
- ...
- AŞIRINTI
-
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- "Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- ÇATIKLIK
-
-
[isim]
Çatık olma durumu
- "İki gözün arasında, burnun üstündeki çatıklık ödün vermezliğin işaretidir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çatık olma durumu
- MANASTIR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane
- "İnsan manastıra kapansın, rahibe olsun daha iyi öyleyse." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane
- NATIKALI
-
-
[sıfat]
Düzgün ve iyi konuşan
-
[sıfat]
Düzgün ve iyi konuşan
- YATIŞMAK
-
-
[nsz]
Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek
- "Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı." (Refik Halit Karay)
-
Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek
- "Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?" (Sermet Muhtar Alus)
-
Ayaklanma, kargaşa sakinleşmek, durulmak
- "Kargaşa yatıştı."
-
Yan yana, kucak kucağa yatmak
- "Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız." (İ. Sağır)
-
[nsz]
Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek