İçinde tı olan 7 harfli 280 kelime var. İçerisinde TI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tı olan kelimeler listesine ya da Sonu tı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKINTI
-
-
[isim]
İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." (Peyami Safa)
- "İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik." (Aka Gündüz)
- "Bir derdi, bir sıkıntısı olup da öyle susup durduğu akşamlar bile yanında bulunmaktan hoşlanıyoruz." (Nurullah ataç)
-
Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
- "Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm." (Aka Gündüz)
-
Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
- "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bulunmama durumu
- "Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş." (Haldun Taner)
-
Sorun, problem, mesele
- "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)
-
[isim]
İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- KÖYALTI
- ...
- ISTIRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorunluluk
-
[isim]
Zorunluluk
- AÇTIRIŞ
-
-
[isim]
Açtırma işi veya biçimi
-
[isim]
Açtırma işi veya biçimi
- SARARTI
-
-
[isim]
Sarı olma durumu
- "... bir ütü sarartısına benzer bir sarılıkta, gri renkteydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sarı olma durumu
- TARTILI
-
-
[sıfat]
Tartılmış
-
Ölçülü, dengeli
- "Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz."
-
[sıfat]
Tartılmış
- KUŞANTI
-
-
[isim]
Giyecek, kuşanılacak şey
-
[isim]
Giyecek, kuşanılacak şey
- KATIKLI
-
-
[sıfat]
İçinde katık bulunan
-
[sıfat]
İçinde katık bulunan
- MORARTI
-
-
[isim]
Morluk
-
[isim]
Morluk
- CIYIRTI
-
-
[isim]
Bez, kâğıt vb.nin yırtılırken çıkardığı ses
-
[isim]
Bez, kâğıt vb.nin yırtılırken çıkardığı ses
- LAKIRTI
-
-
[isim]
Söz, laf
- "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
-
Boş söz, dedikodu, laf
- "Lakırtıdır o, aldırma!"
-
[isim]
Söz, laf
- TANITIM
-
-
[isim]
Tanıtma işi, lansman
-
[isim]
Tanıtma işi, lansman
- TIMARLI
-
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
-
Bakılmış, tedavi edilmiş (yara veya hasta)
-
Bakılmış, işlenmiş (ağaç, toprak vb.)
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
- YATIŞMA
-
-
[isim]
Yatışmak işi
-
[isim]
Yatışmak işi
- DARALTI
-
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
- SATILIK
-
-
[sıfat]
Satışa çıkarılmış olan
- "Satılık ev."
- "Memleketine mi dönüyormuş neymiş, bütün eşyasını satılığa çıkarmış." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Satışa çıkarılmış olan
- ÇATISIZ
-
-
[sıfat]
Çatısı olmayan, üstü açık (ev, kulübe)
-
[sıfat]
Çatısı olmayan, üstü açık (ev, kulübe)
- ÇATIŞIK
-
-
[sıfat]
Çelişkili
- "Bu soru üzerine bir sürü çatışık düşünceler ileri sürüldü."
-
[sıfat]
Çelişkili
- TIKAMAK
-
-
[-e]
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- "Camına vurdular, açtı, Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek
-
[-e]
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
- ÇALINTI
-
-
Çalınmış olan
- "Çalıntı otomobil."
-
Çalınmış olan