İçinde tür olan 8 harfli 42 kelime var. İçerisinde TÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tür olan kelimeler listesine ya da Sonu tür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİNYATÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı
- "Aynı oyunu, avuç içi kadar bir minyatürden seçilmiş bir köşecikle oynuyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Bu biçimde yapılmış küçük resim
-
Bir şeyin küçük ölçekte kopyası veya benzeri
- "Ufacık, minyatür bir yüzü, aynı ufaklıkta vücudu vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı
- FÜTÜRİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gelecekçilik
-
[isim]
Gelecekçilik
- KUVERTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Örtü
-
[isim]
Örtü
- TÜRETMEK
-
-
[-i]
Oluşturmak, ortaya çıkarmak, yaratmak, meydana çıkarmak
-
[-i]
Oluşturmak, ortaya çıkarmak, yaratmak, meydana çıkarmak
- ÖPTÜRMEK
-
-
[-i]
Öpme işini yaptırmak veya öpmesine izin vermek
- "Onu karga tulumba edince yanıma getirdiler ve zorla ona elimi öptürdüler." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Öpme işini yaptırmak veya öpmesine izin vermek
- KÜLÜSTÜR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- NATÜRİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Natürizm öğretisini benimseyen kimse
-
[isim]
Natürizm öğretisini benimseyen kimse
- GÖTÜRMEK
-
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş, götürüyordu." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek
-
[-i]
Bir şeyi yakından uzağa götürmek
-
Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek
- "Bir mermi bacağını götürdü. Duvarı su götürdü."
-
[nsz]
Öldürmek
- "Hastalık çok insan götürdü."
-
[-e]
Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek
-
[-i]
Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek
- "Beni evime kadar götürdü."
-
[-e]
Bir sonuca vardırmak
- "Bitirmeden şunu da söyleyeyim, ahlaka, gerçek ahlaka götüren başlıca yollardan biri de aşktır." (Nurullah ataç)
-
Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak
- "Eksiler artıları götürdü."
-
Tümüyle sahip olmak
-
Çalmak
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- GÖTÜRTME
-
-
[isim]
Götürtmek işi
-
[isim]
Götürtmek işi
- ÖTTÜRMEK
-
-
[-i]
Ötmesini sağlamak veya ses çıkarttırmak
- "Uyuma be Şahin Ağa, öttür şu zurnayı!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Ötmesini sağlamak veya ses çıkarttırmak
- TÜRKKARİ
- ...
- KÜSTÜRME
-
-
[isim]
Küstürmek işi
-
[isim]
Küstürmek işi
- STRÜKTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı
-
[isim]
Yapı
- TÜRKOLOG
- ...
- ÖRTTÜRME
-
-
[isim]
Öttürmek işi
-
[isim]
Öttürmek işi
- TEVETTÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gergin duruma gelme, gerilme
-
Gerilim
-
[isim]
Gergin duruma gelme, gerilme
- ÇÖKTÜRME
-
-
[isim]
Çöktürmek işi
-
[isim]
Çöktürmek işi
- ÖLÇTÜRME
-
-
[isim]
Ölçtürmek işi
-
[isim]
Ölçtürmek işi
- KÜLTÜREL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kültüre ilişkin, kültürle ilgili
-
[sıfat]
Kültüre ilişkin, kültürle ilgili
- TÜRKÜSÜZ
- ...