İçinde tülü olan 30 kelime var. İçerisinde TÜLÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tülü olan kelimeler listesine ya da Sonu tülü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GERÇEKÜSTÜLÜK, OLAĞANÜSTÜLÜK
BAŞÖRTÜLÜLÜK, KÖTÜLÜKÇÜLÜK
SÜPRÜNTÜLÜK
DÖKÜNTÜLÜK, GÖRÜNTÜLÜK, GÜMBÜRTÜLÜ
BAŞÖRTÜLÜ, BÖLÜNTÜLÜ, BÜYÜTÜLÜŞ, ÇÜRÜTÜLÜŞ, DÖKÜNTÜLÜ, DÜŞÜNTÜLÜ, GÖRÜNTÜLÜ, GÜRÜLTÜLÜ, KÖTÜLÜKÇÜ, ÖRTÜLÜLÜK, ÜRKÜNTÜLÜ, ÜRKÜTÜLÜŞ, YÜRÜTÜLÜŞ
MÜFTÜLÜK, ÖĞÜTÜLÜŞ, ÜZÜNTÜLÜ
KÖTÜLÜK, ÖRTÜLÜŞ
ÖRTÜLÜ, ÜTÜLÜK
ÜTÜLÜ
TÜLÜ
L T Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
TÜLÜ
3 Harfli Kelimeler
TÜL, ÜTÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLAĞANÜSTÜLÜK
-
-
[isim]
Olağanüstü olma durumu
- "Bu yalılarda da hıdırellezi belirtir hiçbir olağanüstülük görülmüyordu." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Olağanüstü olma durumu
- GERÇEKÜSTÜLÜK
- ...
- BAŞÖRTÜLÜLÜK
- ...
- KÖTÜLÜKÇÜLÜK
-
-
[isim]
Kötülükçü olma durumu, şerirlik
-
[isim]
Kötülükçü olma durumu, şerirlik
- SÜPRÜNTÜLÜK
-
-
[isim]
Çöplük
- "Tamirden evvel Yeşil Cami bir harabe, bir süprüntülük idi." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Çöplük
- DÖKÜNTÜLÜK
- ...
- GÖRÜNTÜLÜK
-
-
[isim]
Ekran
-
[isim]
Ekran
- GÜMBÜRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- "Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- GÖRÜNTÜLÜ
- ...
- BAŞÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- "Beyaz başörtülü hanımlar, hep büyük iyilik yükü taşıyorlar gibi ağır ve yavaştılar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- ÇÜRÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Çürütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Çürütülme işi veya biçimi
- DÖKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
-
Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- ÜRKÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Ürkütülme işi
-
[isim]
Ürkütülme işi
- YÜRÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Yürütülme işi veya biçimi
- KÖTÜLÜKÇÜ
-
-
[sıfat]
Her türlü kötülüğü yapacak ahlakta olan, şerir
-
[sıfat]
Her türlü kötülüğü yapacak ahlakta olan, şerir
- BÖLÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
- BÜYÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Büyütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Büyütülme işi veya biçimi
- DÜŞÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Kurgusal
-
[sıfat]
Kurgusal
- GÜRÜLTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- "Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." (Peyami Safa)
-
Karışık olaylarla dolu
- "Gürültülü bir yaşayış."
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- ÖRTÜLÜLÜK
- ...