İçinde olan 7 harfli 107 kelime var. İçerisinde TÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tü olan kelimeler listesine ya da Sonu tü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TÜTSÜCÜ
...
DİZÜSTÜ

  1. [isim] Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
    • "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." (Refik Erduran)

TÜRENTİ

  1. [isim] Söz türetmecilik ve uydurmacılık, neolojizm

PÜTÜRGE
...
GÖKTÜRK
...
YÜRÜTÜM

  1. [isim] Yürütme işi
  2. Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, infaz
    • "Yasanın yürütümü. Bu yargının yürütümü."

BÖĞÜRTÜ

  1. [isim] Böğürme sesi

SUÇÜSTÜ

  1. [isim] İşlenirken yakalanılan suç, cürmümeşhut, meşhut suç
  2. [zarf] Suç işlerken
    • "Hırsız suçüstü yakalandı."

TÜLBENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez
    • "Orta hâlli hanımlar renkli yeldirmeler giyerler ve beyaz tülbent başörtüleri örtünürlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bu bezden yapılmış baş örtüsü
    • "Mürüvvet bacı, limon küfü tülbendini düşmesin diye bir ucundan ısırmış, elinde süzgeçle çıkageldi." (Atilla İlhan)

ÖRTÜŞME

  1. [isim] Örtüşmek durumu veya biçimi

TÜRKÜCÜ

  1. [isim] Türkü söyleyen kimse, okuyucu

ÇÖZÜNTÜ

  1. [isim] Çözülme, dağılma durumu

GÖTÜRME

  1. [isim] Götürmek işi

TÜKETİM

  1. [isim] Tüketme işi
  2. Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı

ARMATÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım
  2. Bir mıknatısın iki kutbu arasında kuvvet akımını toplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına yerleştirilen demir parçası
  3. Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden her biri

ÜRKÜNTÜ

  1. [isim] Ürkme duygusu, tevahhuş
    • "Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu." (Nezihe Araz)
    • "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor" (Yahya Kemal Beyatlı)

ÜSTÜBEÇ

  1. [isim] Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
    • "Gündüz yüzünün kızıllığını örtmek için sürdüğü kalın pudra tabakası âdeta bir üstübeç maskesini hatırlatıyordu." (Halide Edip Adıvar)

TÜRKLÜK
...
TÜRÜMCÜ
...
NATÜREL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Doğal
    • "Natürel renk."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü