İçinde tur olan 6 harfli 22 kelime var. İçerisinde TUR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tur olan kelimeler listesine ya da Sonu tur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TUR
2 Harfli Kelimeler
TU, UR, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FATURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
- "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..." (Çetin Altan)
- "Halktan yana olduğun için de çok güç bir fatura ödetirler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
- TAMTUR
- ...
- NATURA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
İnsanın yaradılış özelliği
- "Biraz da hastanın naturasını kollamadan ilaç yazar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnsanın yaradılış özelliği
- TURHAL
- ...
- MASTUR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Mastor
-
[sıfat]
Mastor
- OTURUM
-
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
-
Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- OTURUŞ
-
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- "Başta delikanlılar, çoğunun oturuşunda bir büyüklenme var." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- OTURAK
-
-
[isim]
Oturulacak yer veya şey
-
Alçak iskemle
-
Bir şeyin yere gelen tarafı, taban
-
Ördek
-
İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti
-
Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm
-
[sıfat]
Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm
-
Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta
-
[isim]
Oturulacak yer veya şey
- USTURA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
- "Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
- TURGOR
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Hücrenin çok su çekerek şişmesi, öz suyunun kıvamının azalması
-
[isim]
Hücrenin çok su çekerek şişmesi, öz suyunun kıvamının azalması
- SANTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
- TURANİ
- ...
- DESTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İzin, müsaade
-
[ünlem]
(destu:r) "Yol verin, savulun, izin verin" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Karanlık, ıssız yerlere pis veya atık su dökerken cin çarpmasın diye yüksek sesle söylenen bir söz
-
[isim]
İzin, müsaade
- TURİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla geziye çıkan kimse, gezgin, gezmen, seyyah
- "O zamanki Boğaziçi'nin turizm idaresi yok fakat turistleri çoktu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla geziye çıkan kimse, gezgin, gezmen, seyyah
- DÜSTUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genel kural
-
Yasaları içine alan kitap
-
[isim]
Genel kural
- KONTUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
- "Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
- TURGAY
-
-
[isim]
Toygar
-
[isim]
Toygar
- ŞAHTUR
-
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
- OTURMA
-
-
[isim]
Oturmak işi
-
Kısa süre için konukluğa gitme
- "Yemeğini yedikten sonra gece Vehbi Dedeye oturmaya gitti." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Oturmak işi
- TURUNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
-
Bu ağacın portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)