İçinde tme olan 6 harfli 27 kelime var. İçerisinde TME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tme olan kelimeler listesine ya da Sonu tme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MET, TEM

2 Harfli Kelimeler

EM, ET, ME, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÖRTME

  1. [isim] Börtmek işi

GİTMEK

  1. [-e] Bir yere doğru yönelmek
    • "Bu parayı verelim gitsin. İmzanı atıver gitsin."
    • "Çolak Mehmet adında birini kapının arkasında ölmüş buldular ancak sayılan bir adam değildi, gömdüler gitti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-den] Bir yerden veya bir işten ayrılmak
  3. Çıkmak, ulaşmak
    • "Bu yol nereye gider?"
  4. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak
    • "Her gün çalışmaya gidiyor."
  5. [nsz] Sürmek, devam etmek
    • "Ama böyle giderse Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin." (Memduh Şevket Esendal)
  6. Yakışmak, yaraşmak
    • "Bu renk ona gitmedi."
  7. Tüketilmek, harcanmak
    • "Eline geçen paranın çoğu da İstanbul'da çoluğa çocuğa gidiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  8. [nsz] Götürülmek, gönderilmek
    • "Haber daha yeni gitti."
  9. Yeter olmak, yetmek, yetişmek
    • "İki ton kömür üç ay gider."
  10. [nsz] Yürümek, yol almak
    • "Bu at iyi gider."
  11. [nsz] Dayanmak
    • "Bu giysi iki yıl gider."
  12. [nsz] Geçmek
    • "Yaz gitti, kış geldi."
  13. [nsz] Herhangi bir durumda olmak
    • "Yolculuk iyi gidiyor. Bakalım bu iş nasıl gidecek?"
  14. [nsz] Yok olmak, elden çıkmak
    • "Gemiler ve saray hepsi gitti." (Falih Rıfkı Atay)
  15. [nsz] Ölmek
    • "Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın." (Âşık Veysel)
  16. Başvurmak, yapmak
    • "Mahkemeye gitmek."
  17. [nsz] Bir şey zarar görmüş olmak
    • "Duvarın boyası gitmiş."
  18. [nsz] Makine, işlemek, çalışmak
    • "Bu saat iyi gidiyor."
  19. [-den] Satılmak
    • "Altın kaçtan gidiyor?" (Sait Faik Abasıyanık)
  20. Yapmak
    • "Para ayarlamasına gitmek."
  21. Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak
    • "Bu işin sonu nereye gider."
  22. [yardımcı fiil] Değerlendirmek, saymak, karşılamak
    • "Bu iş hoşuma gitmedi, tuhafıma gitti."

KATMER

  1. [isim] Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
  2. Yağda veya sacda pişirilen bir tür börek
  3. Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği

DİTMEK

  1. [-i] Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak
  2. Elle çok küçük parçalara ayırmak
    • "Haşlanan etleri soğuduktan sonra didiniz."

ÜRETME

  1. [isim] Üretmek işi veya durumu, çoğaltma

İŞİTME

  1. [isim] İşitmek işi
  2. Duyma, sema (II)
    • "İnsanoğlunun işitme gücü saniyede üç bin titreşimden öteye eremez." (Haldun Taner)

BİTMEK

  1. [nsz] Tükenmek
    • "Dün akşam param bitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kırk yıl bana bitmez tükenmez çok uzun bir süre gibi görünürdü." (Necati Cumalı)
  2. Sona ermek
    • "Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir." (Tarık Buğra)
  3. Çok yorulmak
  4. Güçsüz kalmak, çok zayıflamak
  5. [-e] Çok sevmek, bayılmak, beğenmek
    • "Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim." (Haldun Taner)

ÖĞÜTME

  1. [isim] Öğütmek işi
    • "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)

ÖRTMEK

  1. [-i] Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
    • "Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." (Aka Gündüz)
  2. Kapamak
    • "Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü." (Peyami Safa)
  3. Kaplamak
    • "Sarmaşıklar duvarları örtmüş."
  4. Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak
    • "Birinin suçunu örtmek."

ÇENTME

  1. [isim] Çentmek işi

ÖDETME

  1. [isim] Ödetmek işi

EĞİTME

  1. [isim] Eğitmek işi, terbiye etme

ELETME

  1. [isim] Eletmek işi

YETMEK

  1. [nsz] Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
    • "Hasan'ın gücü yetse belki de dayak atacak." (Halide Edip Adıvar)
    • "Onun okudukları ona yeter de artar bile." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yeter ki biri ona iyice bakmış, oturup onunla konuşmuş olsun!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-e] Yeterli sebep olmak
    • "Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter."
  3. Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek
    • "Bu zulüm artık yeter!"
  4. [-e] Başkasına gereksinim duymamak, kendine yetmek
    • "Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir." (Haldun Taner)
  5. [-e] Bir yaşa erişmek, ulaşmak
    • "At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli." (Dadaloğlu)
  6. Olgunlaşmak

SÜRTME

  1. [isim] Sürtmek işi

ÜŞÜTME

  1. [isim] Üşütmek durumu

TÜTMEK

  1. [nsz] Duman veya buhar çıkarmak
    • "Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti." (Haldun Taner)
  2. Dumanı geri vermek
    • "Kahvelerin içi tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yaşamak, varlığını sürdürmek
    • "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak." (Mehmet Akif Ersoy)
  4. İyi veya kötü kokmak

ERİTME

  1. [isim] Eritmek işi
  2. Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi
  3. [sıfat] Eritilerek elde edilen

İŞETME

  1. [isim] İşetmek işi

GÜTMEK

  1. [-i] Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek
  2. [nsz] Bir düşünceyi, bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak
    • "Amaç gütmek. Kin gütmek."
  3. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü