İçinde tma olan 9 harfli 232 kelime var. İçerisinde TMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tma olan kelimeler listesine ya da Sonu tma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARALATMAK
-
-
[-i]
Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
-
[-i]
Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
- KAYKILTMA
-
-
[isim]
Kaykıltmak işi
-
[isim]
Kaykıltmak işi
- ÇITLATMAK
-
-
[-i]
Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
- "Asabiyetle parmaklarını çıtlattı." (Aka Gündüz)
-
Antep fıstığının kabuğunu aralamak
-
İş parçalarının bazı yerlerini oyup çıkarmadan makasla kesmek
-
[-i]
Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek
- "Kim bana bu sevdanın sonu çıkmaz olduğunu hafif yollu çıtlatacak olsa kırılarak karşı çıkıyor, çıtlatana düşman kesiliyordum." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
- DAYATMACI
-
-
[sıfat]
İstediğini yaptırmada baskı uygulayan, direten, empoze eden
- "Dayatmacı politika izlemek."
-
[sıfat]
İstediğini yaptırmada baskı uygulayan, direten, empoze eden
- UYGULATMA
-
-
[isim]
Uygulatmak işi
-
[isim]
Uygulatmak işi
- AÇKILATMA
-
-
[isim]
Açkılatmak işi
-
[isim]
Açkılatmak işi
- KATMANSIZ
- ...
- ARATMAMAK
-
-
yerini doldurabilmek, yokluğunu sezdirmemek
-
yerini doldurabilmek, yokluğunu sezdirmemek
- DURULTMAK
-
-
[-i]
Duru duruma getirmek
-
[-i]
Duru duruma getirmek
- VURDURTMA
- ...
- SARKITMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin sarkmasını sağlamak
- "Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır." (Salâh Birsel)
-
Asmak, darağacına çekmek
-
[-i]
Bir şeyin sarkmasını sağlamak
- IŞILATMAK
-
-
[-i]
Parıldatmak
-
[-i]
Parıldatmak
- SPAMLATMA
- ...
- ŞIMARTMAK
-
-
[-i]
Şımarmasına yol açmak
- "Herifi şımartıp da bu hâle koyan sen değil misin?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
[-i]
Şımarmasına yol açmak
- YOLLATMAK
-
-
[-i]
Yollama işini yaptırmak
-
[-i]
Yollama işini yaptırmak
- DUYURTMAK
- ...
- DAMLATMAK
-
-
[-i]
Damla damla akıtmak
-
Damlalıkla ilaç koymak
- "Kâzım tezgâhın arkasında kulağına ilaç damlatıyordu." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Damıtmak
-
[-i]
Damla damla akıtmak
- DEPOLATMA
-
-
[isim]
Depolatmak işi
-
[isim]
Depolatmak işi
- KATILTMAK
-
-
[-i]
Katılacak kadar güldürmek veya ağlatmak
- "Üstatların karikatürlerini çizerek kadınları katıltıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Katılmasına yol açmak
-
[-i]
Katılacak kadar güldürmek veya ağlatmak
- RASTLATMA
- ...