İçinde tma olan 7 harfli 102 kelime var. İçerisinde TMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tma olan kelimeler listesine ya da Sonu tma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- SAPITMA
-
-
[isim]
Sapıtmak işi
-
[isim]
Sapıtmak işi
- ARITMAK
-
-
[-i]
Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak
-
Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek
-
[-i]
Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak
- SIRITMA
-
-
[isim]
Sırıtmak işi
- "Bu karşılıklı sırıtma ne kadar sürüyor, bilmem." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sırıtmak işi
- KOCATMA
-
-
[isim]
Kocatmak işi
-
[isim]
Kocatmak işi
- YALATMA
-
-
[isim]
Yalatmak işi
-
[isim]
Yalatmak işi
- UNUTMAK
-
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- "Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
-
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- "Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağışlamak
- "Onun yersiz davranışlarını çoktan unuttum."
-
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- "İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- "İyiliğini de ölünceye kadar unutmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- ANSITMA
- ...
- DAMITMA
-
-
[isim]
Damıtmak işi, taktir
-
[isim]
Damıtmak işi, taktir
- YAŞATMA
-
-
[isim]
Yaşatmak işi
-
[isim]
Yaşatmak işi
- COZUTMA
- ...
- UYARTMA
- ...
- KANATMA
-
-
[isim]
Kanatmak işi
-
[isim]
Kanatmak işi
- OYNATMA
-
-
[isim]
Oynatmak işi
- "Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Oynatmak işi
- TARTMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
-
Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
-
Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
- "Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
- "Bu kelimenin manasını tamamıyla tarta marta söylemiş olduğunu anlattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Dikkatle incelemek, değer biçmek
- "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
- YORTMAK
-
-
[nsz]
Koşmak
-
Sürekli yol yürümek
-
İşsiz güçsüz gezmek
-
[nsz]
Koşmak
- AZALTMA
-
-
[isim]
Azaltmak işi
-
[isim]
Azaltmak işi
- YIRTMAÇ
-
-
[isim]
Çoğunlukla etek, paça veya kol yeninde, dikilmemiş uzunca açıklık
-
[isim]
Çoğunlukla etek, paça veya kol yeninde, dikilmemiş uzunca açıklık
- TANITMA
-
-
[isim]
Tanıtmak işi, takdim
- "Prenses tanıtmasını bitirmedi, yanımıza genç süvari zabiti geldi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Tanıtmak işi, takdim
- BOYATMA
-
-
[isim]
Boyatmak işi
-
[isim]
Boyatmak işi