İçinde tma olan 5 harfli 13 kelime var. İçerisinde TMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tma olan kelimeler listesine ya da Sonu tma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MAT, TAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AT, MA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇATMA

  1. [isim] Çatmak işi
  2. Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça
  3. Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı
  4. Bir çeşit döşemelik kumaş
    • "Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti." (Halide Edip Adıvar)
  5. Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları
  6. Semerin ağaç kısmı
  7. Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet

SITMA

  1. [isim] Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya
    • "Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)

SATMA

  1. [isim] Satmak işi

UTMAK

  1. [-i] Yenmek
  2. Oyunda yenmek, ütmek (II)

TATMA

  1. [isim] Tatmak işi

ARTMA

  1. [isim] Artmak işi

İTMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitirme, tamamlama

ATMAK

  1. [-i] Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak
    • "Taşı suya atmak."
    • "Hatta aleyhimde atıp tuttuğunu bile duysam kendimi tanıtmamalıydım." (Orhan Veli Kanık)
  2. Bir şeyi yere doğru bırakmak
    • "Dünyanın siyasetiyle meşgul oluyorlar, büyük olaylar hakkında atıp tutuyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Bir kimsenin ilişiğini kesmek
    • "Adamcağızı berbat bir yere attılar."
  4. [-e] Koymak
    • "Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz." (Burhan Felek)
  5. Rastgele bir kenara koymak
  6. [-den] Uzatmak
    • "Vapurdan iskele attılar."
  7. Bir yerden başka bir yere taşımak
    • "Hazır araba varken eşyayı eve atalım."
  8. [nsz] Sille, tokat vurmak
  9. [nsz] Top, tüfek vb. silahları patlatmak
  10. [nsz] Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak
    • "Ona üç kurşun attı, vuramadı."
  11. [-e] Geri bırakmak, ertelemek
    • "Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar."
  12. Örtmek
    • "Sırtına bir şal attı."
  13. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek
    • "Suçu onun üzerine attılar."
  14. Sözle sataşmak
    • "Kadınlara laf attılar."
  15. [-i] Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak
  16. [-i] İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak
    • "Bu lüzumsuz eşyayı atmalı."
  17. [-i] Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek
    • "Şapka inkılabıyla fesi attık."
  18. [-i] Çıkarmak, dışarıya vermek
    • "Yabancı cisimleri vücut atar."
  19. [-i] Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak
    • "Köprüyü dinamitle attılar."
  20. [-i] Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak
    • "Pamuğu atmak."
  21. [nsz] Çatlamak
  22. [nsz] Yırtılmak
  23. [-den] Yapışık olduğu yerden ayrılmak
  24. [nsz] Kalp, nabız vurmak, çarpmak
    • "Kalbi hızlı hızlı atıyor."
  25. [-i] Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak
    • "Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı."
  26. [-den] Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak
  27. [-i] Değerini eksiltmek
  28. [-den] Bir şeyin rengi solmak
    • "Güneşten perdelerin rengi attı."
  29. [nsz] Göndermek, yollamak
    • "Mektup atmak."
  30. [nsz] Haykırmak, bağırmak
    • "Nara atmak."
  31. [-i] Etkisi kaybolmak, alışmak, bırakmak
    • "Hele trenin yorgunluğunu at bir üzerinden." (Tarık Dursun K)
  32. [-den] Terk etmek
  33. Götürmek, sahiplenmek
    • "Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış." (Atilla İlhan)
  34. [nsz] Söylemek
    • "Gazel attı."
  35. [nsz] Yalan veya abartmalı söz söylemek
    • "Gene atmaya başladı."
  36. [nsz] Bilmeden, kestirerek söylemek
    • "Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı."
  37. [nsz] İçki içmek
    • "... bir kadeh attığımı biliyorum. Sonra artık sarhoş olmuşum." (Sait Faik Abasıyanık)

BATMA

  1. [isim] Batmak işi
  2. Yıkılma, çökme
  3. Yok olma, inkıraz
  4. Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi

KATMA

  1. [isim] Katmak işi, ilhak
  2. [sıfat] Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
  3. Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim

YATMA

  1. [isim] Yatmak işi
    • "Çocuklara yatma zamanının yaklaştığını başıyla anlatan bir mürebbiye edasıyla duruyor." (Refik Halit Karay)

TUTMA

  1. [isim] Tutmak işi
  2. Destekleme
  3. Yanaşma
  4. Markaj

YUTMA

  1. [isim] Yutmak (I), (II) işi
    • "Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü