İçinde tm olan 8 harfli 482 kelime var. İçerisinde TM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tm olan kelimeler listesine ya da Sonu tm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YOĞALTMA

  1. [isim] Yoğaltmak işi

RAPTETME

  1. [isim] Raptetmek işi

GÖTÜRTME

  1. [isim] Götürtmek işi

YİTİRTME
...
DİRETMEK

  1. [nsz] Direnmek, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek
    • "Annesi ile ablası adamın kaçırılacak bir kısmet olmadığını öne sürerek evlenmesi için diretiyorlardı." (Necati Cumalı)

SESLETME

  1. [isim] Sesletmek işi

KATILTMA

  1. [isim] Katıltmak işi

KOKLATMA

  1. [isim] Koklatmak işi

ATLATMAK

  1. [-i] Atlama işini yaptırmak
  2. Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak
  3. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak
    • "Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık." (Tarık Buğra)
  4. Başından savmak
    • "Bu Kurul'u atlatıncaya kadar sesimi çıkarmayacağım." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Savsaklamak
  6. Aldatmak
    • "Onları da ara sıra atlatanlar bulunur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ATMASYON

  1. Uydurma, kafadan atma, palavra (söz)

DEVRETME

  1. [isim] Devretmek işi

TAVSATMA

  1. [isim] Tavsatmak işi

TELLETME
...
TÜMLETME
...
İZLETMEK

  1. [-i] İzleme işini yaptırmak

ŞIMARTMA

  1. [isim] Şımartmak işi
    • "Her ne ise sizi de pek şımartmaya gelmez." (Reşat Nuri Güntekin)

DURULTMA

  1. [isim] Durultmak işi

KANATMAK

  1. [-i] Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak
    • "... biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

ŞÜKRETME

  1. [isim] Şükretmek işi

ANLATMAK

  1. [-i] Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek
    • "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." (Peyami Safa)
  2. İnandırmak, ikna etmek
    • "Derdinizi ona anlatmak kolay değil."
  3. [nsz] Söylemek, nakletmek
    • "Sonra bir hikâye anlattı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü