İçinde tm olan 5 harfli 29 kelime var. İçerisinde TM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tm olan kelimeler listesine ya da Sonu tm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KATMA

  1. [isim] Katmak işi, ilhak
  2. [sıfat] Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
  3. Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim

ATMIK

  1. [isim] Meni

HATMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan çok yıllık otsu bir süs bitkisi, ağaçküpesi (Althaea officinalis)
    • "Ey tahta perdenin üzerinden aşan hatmi." (Orhan Veli Kanık)

ÜTMEK

  1. [-i] Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  2. Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

TUTMA

  1. [isim] Tutmak işi
  2. Destekleme
  3. Yanaşma
  4. Markaj

ÖTMEK

  1. [nsz] Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak
    • "Gelmiş o yaylanın baharı / öter bülbüller hoştur avazı." (Âşık Veysel)
  2. Herhangi bir nesne sürekli ses çıkarmak
  3. Üflemeli çalgıların sesi çıkmak
    • "Bu boru ötmüyor."
  4. Anlamsız, boş konuşmak
    • "Onlar saçma sapan ötüp dururken, ben içimden şöyle düşünüyordum." (Refik Halit Karay)
  5. Sarhoş kusmak

BİTME

  1. [isim] Bitmek işi

YATMA

  1. [isim] Yatmak işi
    • "Çocuklara yatma zamanının yaklaştığını başıyla anlatan bir mürebbiye edasıyla duruyor." (Refik Halit Karay)

SITMA

  1. [isim] Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya
    • "Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)

ETMEN

  1. [isim] Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör

BATMA

  1. [isim] Batmak işi
  2. Yıkılma, çökme
  3. Yok olma, inkıraz
  4. Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi

ÖRTME

  1. [isim] Örtmek işi
  2. Baş örtüsü
  3. Üstü kapalı, önü açık yer
    • "Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber." (Yahya Kemal)

GÜTME

  1. [isim] Gütmek işi
    • "Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar." (Necati Cumalı)

UTMAK

  1. [-i] Yenmek
  2. Oyunda yenmek, ütmek (II)

YETME

  1. [isim] Yetmek işi

İTMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitirme, tamamlama

YUTMA

  1. [isim] Yutmak (I), (II) işi
    • "Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim." (Refik Halit Karay)

TÜTME

  1. [isim] Tütmek işi

ÇATMA

  1. [isim] Çatmak işi
  2. Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça
  3. Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı
  4. Bir çeşit döşemelik kumaş
    • "Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti." (Halide Edip Adıvar)
  5. Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları
  6. Semerin ağaç kısmı
  7. Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet

ETMEK

  1. [nsz] Bir işi yapmak
    • "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." (Haldun Taner)
    • "O zamanlar denize girmeden edemediği için bu nezleyi bir türlü geçiremediğini anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Etme eyleme ağabey, ben ne yaptım?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak
    • "İyi ettiniz de geldiniz."
  3. [-i] Bulmak, erişmek
    • "Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi." (Refik Halit Karay)
  4. [-i] Birini bir şeyden yoksun bırakmak
  5. Eşit değer kazanmak
    • "İki iki daha dört eder."
  6. Herhangi bir değerde olmak
    • "Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu." (Ömer Seyfettin)
  7. Kötülükte bulunmak
    • "Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin?" (Sait Faik Abasıyanık)
  8. [-e] Küçük veya büyük abdestini yapmak
    • "Çocuk altına etti."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü