İçinde tlı olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde TLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tlı olan kelimeler listesine ya da Sonu tlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TATLILI
-
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- "Tatlılı, börekli bir yemek."
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- BAĞITLI
-
-
[sıfat]
Bağıtla, sözleşme ile bağlanmış olan
-
[sıfat]
Bağıtla, sözleşme ile bağlanmış olan
- SIFATLI
- ...
- PUSATLI
-
-
[sıfat]
Pusatı olan
-
Zırh giymiş
-
[sıfat]
Pusatı olan
- TANITLI
-
-
[sıfat]
Tanıtlanmış, tanıta dayanan
-
[sıfat]
Tanıtlanmış, tanıta dayanan
- TEZATLI
-
-
[sıfat]
Birbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili, kontrastlı
-
[sıfat]
Birbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili, kontrastlı
- İFRATLI
- ...
- KASITLI
-
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı
- KANITLI
-
-
[sıfat]
Kanıtla gösterilmiş, müdellel
-
[sıfat]
Kanıtla gösterilmiş, müdellel
- SURATLI
-
-
[sıfat]
Yüzü gülmez, somurtkan
-
[sıfat]
Yüzü gülmez, somurtkan
- EVLATLI
-
-
[sıfat]
Evladı olan
-
[sıfat]
Evladı olan
- KANATLI
-
-
[sıfat]
Kanadı olan
- "Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Kanadı olan
- FİYATLI
-
-
[sıfat]
Fiyatı olan
-
Pahalı
-
[sıfat]
Fiyatı olan
- SAVATLI
-
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- "Belindeki yirmi sene evvel hediye gelen kayışın savatlı gümüş sarkıntıları pırıl pırıl parlıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- SEBATLI
-
-
[sıfat]
Sebat eden, direşken, sebatkâr
-
[sıfat]
Sebat eden, direşken, sebatkâr
- AZATLIK
-
-
[isim]
Azat olma durumu, serbestlik
- "Hâlbuki bir elçi için bu kadarcık bir azatlık, bu kadarcık bir nefes alma imkânı dahi yoktur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle)
-
[isim]
Azat olma durumu, serbestlik
- TATLICA
-
-
Biraz tatlı, az tatlı
-
İçten, hoş, güzel
- "Hikâyemizi böyle tatlıca anlatışından onu kucaklamak içimden geçiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Hoş, yumuşak bir biçimde
- "Hükûmetin kendilerini okşayarak tatlıca yöneterek zararlarını hafifletmek yolundaki siyasisi artık geçersiz kalacaktı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Biraz tatlı, az tatlı
- HIRTLIK
-
-
[isim]
Sersemlik, budalalık, ahmaklık
-
[isim]
Sersemlik, budalalık, ahmaklık
- TATLICI
-
-
[isim]
Tatlı yapan veya satan kimse
-
Tatlı satılan yer
-
Tatlıyı seven kimse
-
[isim]
Tatlı yapan veya satan kimse
- İNATLIK
- ...