İçinde tl olan 8 harfli 255 kelime var. İçerisinde TL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tl olan kelimeler listesine ya da Sonu tl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AĞITLAMA
-
-
[isim]
Ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü
-
[isim]
Ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü
- İTLEŞMEK
-
-
[nsz]
İtlenmek
-
[nsz]
İtlenmek
- TRİATLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüzme, koşu ve bisiklet yarışından oluşan atletizm dalı
-
Slalom, tüfekle ateş, kayak yarışlarından oluşan spor dalı
-
[isim]
Yüzme, koşu ve bisiklet yarışından oluşan atletizm dalı
- PATLATIŞ
- ...
- ÇATLAYIŞ
-
-
[isim]
Çatlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çatlatma işi veya biçimi
- HASUTLUK
- ...
- GÖMÜTLÜK
-
-
[isim]
Mezarlık
-
[isim]
Mezarlık
- PATLAYIŞ
-
-
[isim]
Patlama işi veya biçimi
- "İki patlayış birbirini takip etti, hemen dışarı çıktım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Patlama işi veya biçimi
- ŞEHVETLİ
-
-
[sıfat]
Cinsel isteği olan, kösnül
- "Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Aşırı isteği olan
-
[sıfat]
Cinsel isteği olan, kösnül
- PATLAMAK
-
-
[nsz]
Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
- "Dinamit patladı."
- "Patlama, geliyorum!"
-
Yırtılıp açılmak
- "Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı." (Orhan Kemal)
-
Yarılmak
- "Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Görünür duruma gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
- "Tomurcuklar patladı."
-
Top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
-
Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
- "Fırtına patladı."
-
Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
- "Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Aşırı tepki göstermek
-
Ansızın bir gürültü duyulmak
-
Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak
-
[nsz]
Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
- PERLİTLİ
-
-
[sıfat]
Özünde perlit bulunduran
-
[sıfat]
Özünde perlit bulunduran
- RAĞBETLİ
-
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
- ŞARTLAMA
-
-
[isim]
Şartlamak işi
-
[isim]
Şartlamak işi
- EŞİTLEME
-
-
[isim]
Eşitlemek işi
-
[isim]
Eşitlemek işi
- IRGATLIK
-
-
[isim]
Irgat olma durumu, rençperlik
- "İnsan ırgatlık eder, gene ekmeğini çıkarır, derler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Irgat olma durumu, rençperlik
- KASKETLİ
-
-
[sıfat]
Kasketi olan
- "Bu rıhtım boyunca birtakım mavi gömlekli, siyah kasketli hamallar yukarıya doğru bağırıyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kasketi olan
- KIRATLIK
-
-
Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)
- "On kıratlık pırlanta."
-
Herhangi bir nitelikte, değerde olan
-
Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)
- ÜSTATLIK
-
-
[isim]
Üstat olma durumu
-
[isim]
Üstat olma durumu
- EVLATLIK
-
-
[isim]
Evlat olma durumu
- "Evdekiler Tanrı huzurunda şahit tutup Seyit'i evlatlıktan reddetti." (Lâtife Tekin)
-
Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse
- "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti." (Haldun Taner)
-
Birinin yasayla evlat olma hakkı tanıdığı kimse
-
[isim]
Evlat olma durumu
- KÜTLEŞME
-
-
[isim]
Kütleşmek işi
-
[isim]
Kütleşmek işi