İçinde tl olan 5 harfli 23 kelime var. İçerisinde TL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tl olan kelimeler listesine ya da Sonu tl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ITLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salıverme, koyuverme
-
Genelleme
-
[isim]
Salıverme, koyuverme
- ATLAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten
-
[isim]
Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten
- OTLUK
-
-
[isim]
Otu bol olan yer
-
Kış için kurutulmuş ot yığını
-
Ot konulan yer
-
[isim]
Otu bol olan yer
- ETLİK
-
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
-
Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- TATLI
-
-
[sıfat]
Şeker tadında olan
- "Tatlı nar. Tatlı elma."
- "Hayır kardeşim, istemez diye tatlıya bağladım." (Orhan Veli Kanık)
-
Acı olmayan, içilebilen, yenilebilen
- "Tatlı su. Tatlı salatalık."
-
[isim]
Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek
- "Baklava, revani, lokma birer tatlıdır."
-
[zarf]
Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla
- "Ne tatlı bakıyordu."
-
İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren
- "Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Şeker tadında olan
- MUTLU
-
-
[sıfat]
Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut, bahtiyar
- "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi." (Tarık Buğra)
-
Mutluluk veren
- "Mutlu bir olay."
-
[sıfat]
Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut, bahtiyar
- KUTLU
-
-
[sıfat]
Uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, ongun, mübarek
- "İşte akşam oldu, bizim artık her yer / Doldur kutlu ellerinle kadehimi." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[sıfat]
Uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, ongun, mübarek
- KÜTLÜ
-
-
Çekirdekli, çiğitli pamuk
- "Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı." (Yahya Kemal)
-
Çekirdekli, çiğitli pamuk
- SÜTLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde süt bulunan, sütle yapılan
- "Bir kanepeye oturdum, bir sütlü kahve ısmarladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Süt veren, sağmal
- "Sütlü inek."
-
Taneleri sertleşmemiş, yumuşak taneli (mısır, buğday vb.)
-
[isim]
Sütlaç
-
[sıfat]
İçinde süt bulunan, sütle yapılan
- KATLI
-
-
[sıfat]
Katlanmış, bükülmüş
- "Katlı mendilleri dolaba koydu."
-
Katı veya katları olan
- "Yolun sonunda iki katlı eski bir bina yükseliveriyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Katlanmış, bükülmüş
- BİTLİ
-
-
[sıfat]
Üstünde bit bulunan
-
Cimri
-
[sıfat]
Üstünde bit bulunan
- ALTLI
-
-
[sıfat]
Altı olan
- "Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Altı olan
- ATLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kolsuz, askılı fanila
-
Atletizmle uğraşan kimse
-
[isim]
Kolsuz, askılı fanila
- İTLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öldürme, yok etme, telef etme
- "Bu, beni kalbimin en derininden yaralayan ... bir itlaf hançeri oldu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Öldürme, yok etme, telef etme
- KÜTLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın
-
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kitle
-
Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı
- "Seçmen kütlesi."
-
Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren kat sayı veya nesne niceliği
-
[isim]
Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın
- İTLİK
-
-
[isim]
İt olma durumu veya itçe davranış
- "Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İt olma durumu veya itçe davranış
- ANTLI
-
-
[sıfat]
Ant içmiş
-
Ant içirilmiş
-
[sıfat]
Ant içmiş
- OTLAK
-
-
[isim]
Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera
- "Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera
- ÜSTLÜ
-
-
[sıfat]
Üstü olan
-
[sıfat]
Üstü olan
- MATLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök cisimlerinin doğması
-
Gök cisimlerinin doğduğu yer
-
Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti
-
[isim]
Gök cisimlerinin doğması