İçinde tiş olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde TİŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tiş olan kelimeler listesine ya da Sonu tiş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İŞ, İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YETİŞMEK
-
-
[-e]
Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
- "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." (Ömer Seyfettin)
-
Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak
- "Bu giysi yarına yetişmeli."
-
Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak
- "Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak
- "Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Değmek, uzanıp dokunabilmek
- "Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez."
-
Vakit bulmak, yapabilmek
- "Ben bu kadar işe yetişemem."
-
[nsz]
Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek
- "Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir."
-
Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak
- "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Üremek, büyümek, olmak
- "Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-de]
Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek
- "İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek
-
Yardım etmek, yardımına koşmak
- "Tam o sırada talih imdadıma yetişti." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
- DİNLETİŞ
- ...
- PERESTİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tapınma
- "Küçük hanıma bütün ruhumla perestiş ediyorum." (Ömer Seyfettin)
-
Delicesine sevme
-
[isim]
Tapınma
- İLETİŞİM
-
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- "Falih Rıfkı Atay da düşünen ve iyi iletişim kuran bir insandı." (Refik Erduran)
-
Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon
- "Basın mensupları bağlı oldukları yayın kuruluşları ile iletişim hâlindeydiler." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- BEKLETİŞ
-
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
- TİTRETİŞ
-
-
[isim]
Titretme işi veya biçimi
-
[isim]
Titretme işi veya biçimi
- YÖNELTİŞ
- ...
- BELİRTİŞ
-
-
[isim]
Belirtme durumu veya biçimi
-
[isim]
Belirtme durumu veya biçimi
- YETİŞMİŞ
-
-
[sıfat]
Gereken niteliğe veya olgunluğa erişmiş
- "Anadolu'da arif derler, bir halk yetişmişi vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Gereken niteliğe veya olgunluğa erişmiş
- BENZETİŞ
-
-
[isim]
Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi
- "Hoşa gidecek benzetişler buluyorlar, gülümsüyorsunuz." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi
- YETİŞKİN
-
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
-
Evlenme çağına gelmiş (kız)
- "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." (Necati Cumalı)
-
Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse)
-
Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan
-
[isim]
Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
- GETİRTİŞ
- ...
- İSTİŞARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma
-
[isim]
Danışma
- KÖRLETİŞ
-
-
[isim]
Körletme işi veya biçimi
-
[isim]
Körletme işi veya biçimi
- PASTİŞÇİ
-
-
[isim]
Pastiş yazarı
-
[isim]
Pastiş yazarı
- TERLETİŞ
- ...
- FETİŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik
-
Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik
- FETİŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Fetişizmi uygulayan (kimse, görüş)
-
Fetişizme düşkün (kimse)
-
Fetişizmi uygulayan (kimse, görüş)
- YÜCELTİŞ
- ...
- DÜZELTİŞ
- ...