İçinde tir olan 8 harfli 44 kelime var. İçerisinde TİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tir olan kelimeler listesine ya da Sonu tir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GETİRMEK
-
-
Gelmesini sağlamak
- "Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-de]
Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak
-
[-i]
Erişmek veya eriştiğini sanmak
- "Baharı getirdik."
-
[nsz]
İleri sürmek
- "Örnek getirmek."
-
[nsz]
Sebep olmak, ortaya çıkarmak
- "Bu rüzgâr kar getirir."
-
[-i]
İletmek, bildirmek
- "Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Sağlamak
- "Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse." (Ömer Seyfettin)
-
Bir makama atamak veya seçmek
-
[yardımcı fiil]
Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar
- "Ateh getirmek. Nedamet getirmek."
-
Gelmesini sağlamak
- YİTİRMEK
-
-
[-i]
Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilememek, kaybetmek
- "Kalemimi yitirdim."
-
Bazı nitelik veya özelliklerin yok olması durumuna uğramak, kaybetmek
-
Ölüm sonucu kaybetmek
-
Yanlış yola girmek, kaybolmak
- "Ormanda yolunu yitirenler, yollarını yine şaşırmamak için nereden yürümeye başlamışlarsa oraya dönerler." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[-i]
Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilememek, kaybetmek
- BİTİRMEK
-
-
[-i]
Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak
- "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." (Peyami Safa)
-
Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak
- "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." (Aka Gündüz)
-
Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek
- "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[-i]
Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak
- ETTİRMEK
-
-
İşi başkasının yapmasını sağlamak
- "Avukat yardımcısına bilgileri not ettirdi."
-
Sebep olmak
- "Bu tutum beni çalışmaktan nefret ettirdi."
-
İşi başkasının yapmasını sağlamak
- ÇEKTİRME
-
-
[isim]
Çektirmek işi
- "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çektiri
-
Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
-
Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
-
Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
-
Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet
-
[isim]
Çektirmek işi
- GETİRTME
-
-
[isim]
Getirtmek işi
-
[isim]
Getirtmek işi
- KESTİRME
-
-
[isim]
Kestirmek işi
-
Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma
-
[sıfat]
Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese
- "Evimden çıkar, bir kestirme yoldan beş dakikada evine varabilirdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Amacı fazla uzatmadan anlatan
- "Kestirme cevap. Kestirme söz."
-
[zarf]
Kısaca, özet olarak
- "Konuyu kestirme anlattı."
-
Kaynatılıp limon sıkılarak koyulaştırılmış şeker şerbeti
-
[isim]
Kestirmek işi
- TİROKSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiroit hormonlarının ilki
-
[isim]
Tiroit hormonlarının ilki
- KESTİRİŞ
-
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
- TİRAMOLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin rüzgâr üstüne veya altına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme, bazısını germe işlemi
-
Makaraları birbirine kavuşan bir palangayı açıp uzatma işi
-
[isim]
Geminin rüzgâr üstüne veya altına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme, bazısını germe işlemi
- İSTİRDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geri alma
-
Bir yeri yeniden ele geçirme, geri alma, kurtarma
-
[isim]
Geri alma
- BİTİRTME
- ...
- DİKTİRME
-
-
[isim]
Diktirmek işi
-
[isim]
Diktirmek işi
- İTTİRMEK
-
-
[-i]
İtme işini yaptırmak
-
[-i]
İtme işini yaptırmak
- TİRENDAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ok atan
-
Becerikli, elinden iş gelir
- "Tirendaz bir ev hanımı."
-
Temiz ve zarif giyinmiş
-
[sıfat]
Ok atan
- TİREBOLU
- ...
- İSTİRHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalvarma, merhamet dileme
-
[isim]
Yalvarma, merhamet dileme
- İTİRAFÇI
-
-
[isim]
İtiraf eden kimse
- "Bazı kadın yazarlarsa her şeyi göze alıp itirafçı, iç dünyalarını açıklayıcı bir yol seçerler." (Tomris Uyar)
-
[isim]
İtiraf eden kimse
- TİRBUŞON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Burgu
-
[isim]
Burgu
- SEKTİRİŞ
- ...