İçinde tik olan 6 harfli 28 kelime var. İçerisinde TİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tik olan kelimeler listesine ya da Sonu tik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KİT, TİK
2 Harfli Kelimeler
İT, Kİ, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PATİKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Keçi yolu, çığır, yolak
- "Böğürtlenler, yabani erguvanlar, mersinlerle kaplı patikadan Topal Avni Bey'in tarlasına doğru koşmaya başladılar." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Keçi yolu, çığır, yolak
- FERTİK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[ünlem]
"Kaç, uzaklaş, sıvış" anlamında bir seslenme sözü
- "Bisiklete atlayınca haydi babam fertik!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[ünlem]
"Kaç, uzaklaş, sıvış" anlamında bir seslenme sözü
- İTİKAF
- ...
- TAKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- "Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
- "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- KAOTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Karmakarışık, altüst olmuş
-
[sıfat]
Karmakarışık, altüst olmuş
- KERTİK
-
-
[sıfat]
Kertilmiş olan
-
[isim]
Kertilmiş yer, gedik, çentik
-
[sıfat]
Kertilmiş olan
- İTİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanma, inan
-
İnanç
- "Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnanma, inan
- ETİKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
-
Kimlik
- "Avrupa'da bir şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol
- "İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
- ÇENTİK
-
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- "Bıçağın ağzında çentik var."
-
Küçük oyuk
- "İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kertikli
- "Çentik bıçakla iş yapılamıyor."
-
Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- ÇELTİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kabuğu ayıklanmamış pirinç
-
[isim]
Kabuğu ayıklanmamış pirinç
- PRATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Uygulamalı
-
Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
- "Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül
-
[isim]
Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin, kurallarının uygulanışı, kılgı, uygulama, tatbik, ameliye
-
Uygulamalı
- ANTİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tarihsel değeri olan eski eşya
- "Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Eski çağlardan kalma eser
-
Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçan dişi, ajur
-
[sıfat]
Antik
-
[sıfat]
Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf
- "Hasılı antika bir herif." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tarihsel değeri olan eski eşya
- İSTİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabıların altını parlatmak için kunduracıların kullandığı kemik, isteka
-
[isim]
Ayakkabıların altını parlatmak için kunduracıların kullandığı kemik, isteka
- POETİK
- ...
- KRİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eleştiri
- "Orhan'ın apartmanını kritik etmek için ince bahaneler arıyordu." (Peyami Safa)
-
Ciddi
-
[sıfat]
Nazik
-
[isim]
Eleştiri
- ASETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan
-
[sıfat]
Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan
- İTİKAL
- ...
- TELTİK
-
-
[isim]
Yanlış, hata
-
[isim]
Yanlış, hata
- ARKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan
- "Arktik kuşak."
-
[sıfat]
Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan
- STATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duruk
-
Gelişme, ilerleme göstermeyen
- "Bütün ömrü bu çeşit statik susanlara karşı mücadeleyle geçmiş Atatürk gibi bir büyük inkılapçı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Duruk