İçinde teva olan 20 kelime var. İçerisinde TEVA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında teva olan kelimeler listesine ya da Sonu teva ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜTEVAZILIK
MÜTEVAKKIF
MUHTEVALI, MÜTEVAZİN, TEVAZUSUZ
MÜTEVALİ, MÜTEVAZI, MÜTEVAZİ, TEVAHHUŞ, TEVAKKUF, TEVAZULU
MUHTEVA, TEVAFUK, TEVAKKİ, TEVARÜS, TEVATÜR, TEVAZÜN
TEVABİ, TEVALİ, TEVAZU
A E T V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ATE, ATV, TAV, VAT
2 Harfli Kelimeler
AT, AV, ET, EV, TA, TE, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜTEVAZILIK
- ...
- MÜTEVAKKIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerçekleşmesi bir şeye bağlı bulunan
-
[sıfat]
Gerçekleşmesi bir şeye bağlı bulunan
- MÜTEVAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
- TEVAZUSUZ
-
-
[sıfat]
Tevazusu olmayan
-
[sıfat]
Tevazusu olmayan
- MUHTEVALI
-
-
[sıfat]
İçerikli
-
[sıfat]
İçerikli
- TEVAKKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
-
Bağlı olma, ilgili olma
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
- TEVAZULU
-
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- "Onu herkes işinin ehli, uysal ve tevazulu bir adam telakki ediyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- MÜTEVALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Art arda gelen, üst üste olan, ardışık
-
[sıfat]
Art arda gelen, üst üste olan, ardışık
- MÜTEVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
- MÜTEVAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- "Çok mütevazı bir kadın olan annesinden edep, erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış." (Samiha Ayverdi)
-
Gösterişsiz, iddiasız
- "Mütevazı bir ev."
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- TEVAHHUŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ürkme, ürküntü
-
[isim]
Ürkme, ürküntü
- TEVAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakınma, korunma, çekinme
-
[isim]
Sakınma, korunma, çekinme
- MUHTEVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- "Nesir olarak Naima Tarihi'ni hem muhteva hem ifade bakımından beğenirim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- TEVAFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
- TEVARÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseden miras kalma, mirasa konma
-
Kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme
-
[isim]
Bir kimseden miras kalma, mirasa konma
- TEVATÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti
- "Eğer bu derece tevatür olmamış olsaydı, bu alışverişten çoktan vazgeçecekti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan, her zaman güvenilen kimselerin bir haberi bildirmeleri
-
[isim]
Bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti
- TEVAZÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
- TEVALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arası kesilmeksizin sürme
-
Art arda gelme, ardı arası kesilmeme, sürüp gitme
-
[isim]
Arası kesilmeksizin sürme
- TEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tabi olanlar, maiyet
-
[isim]
Tabi olanlar, maiyet
- TEVAZU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- "Tevazu üzerine geçen hafta yazdığım yazının bir çeşit devamıdır, bu haftaki yazı." (Haldun Taner)
-
Gösterişsizlik
-
[isim]
Alçak gönüllülük