İçinde tes olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde TES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tes olan kelimeler listesine ya da Sonu tes ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SET
2 Harfli Kelimeler
ES, ET, SE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- GROTESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme üslubu
-
Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlanan, karşıt görüntüleri, bağdaşmaz durumları şaşırtıcı biçimde birleştiren güldürü biçimi
- "Yerleşik yönetim kadrolarına dayanarak gerçekleştirilen bu değişim, grotesk örnekler sunmakta gecikmedi." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Eski Çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme üslubu
- VİTESLİ
-
-
[sıfat]
Vitesi olan
- "Altı vitesli arazi arabası."
-
[sıfat]
Vitesi olan
- TESAHUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
-
Arkadaşlık etme
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
- TESELLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Avunma, avuntu, avunç
- "Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Uyanınca işin hakikat olmadığını anlayıp teselli buldu." (Haldun Taner)
- "Ne de olsa kadın kısmı teselli etmesini daha iyi bilirdi." (Haldun Taner)
- "Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Piyangoda büyük ikramiyeyi kaybeden en yakın numaralara yapılan ödeme
- "Teselli ikramiyesi."
-
[isim]
Avunma, avuntu, avunç
- TESALÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
-
Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
- TESVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz duruma getirme, düzleme
-
Ödeme, verme
-
Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt
-
[isim]
Düz duruma getirme, düzleme
- TESİRLİ
-
-
[sıfat]
Etkili
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Etkili
- PİLATES
- ...
- TESİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- "Kalorifer tesisatı."
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- TESMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adlandırma, ad koyma, ad verme
- "Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Adlandırma, ad koyma, ad verme
- TESANÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Omuzdaşlık
-
Dayanışma
-
[isim]
Omuzdaşlık
- DOMATES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri salkım durumunda, vitamince zengin, kırmızı ürünü için yetiştirilen bir bitki (Lycopersion esculentum)
-
Bu bitkinin yenilen kırmızı veya yeşil ürünü
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri salkım durumunda, vitamince zengin, kırmızı ürünü için yetiştirilen bir bitki (Lycopersion esculentum)
- TESTİCİ
-
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
- TESKERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sedye
-
Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç
-
[isim]
Sedye
- PATATES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)
-
Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastaca zengin, yenebilen yumruları
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)
- TESADÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- "Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" (Memduh Şevket Esendal)
- "Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rastlantı, rast geliş
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi