İçinde tep olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde TEP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tep olan kelimeler listesine ya da Sonu tep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
PET
2 Harfli Kelimeler
ET, PE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEPİNMEK
-
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- "Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak
- "Bir zaman erkek arkadaşlar buluşur, tepinir, rakı içer, dövüş eder..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ayaklarını vurarak gürültü etmek
-
Bir şeyi istememek, diretmek, kabul etmemek
- "Tepiniyor, tokatlayacağını, tekme ile dışarı atacağını söylüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- TEPKİSİZ
-
-
[sıfat]
Tepkisi olmayan
-
Tepki gücü ile çalışmayan
-
Uyaranlara karşın herhangi bir karşılık vermeyen
-
[sıfat]
Tepkisi olmayan
- MÜRETTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dizilmiş, dizili
-
Gizli bir amaçla düzenlenmiş, yapılmış (iş)
-
Sonradan düzenlenmiş, derlenmiş
- "Mürettep divan."
-
[sıfat]
Dizilmiş, dizili
- TEPKİSEL
-
-
[sıfat]
Tepkiyle ilgili, tepkiye ait
-
[sıfat]
Tepkiyle ilgili, tepkiye ait
- TEPİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini tepmek
- "O günlerde, atlar tepişecek diyordu." (Tarık Buğra)
-
İtişip kakışmak
-
[nsz]
Birbirini tepmek
- TEPEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Baş aşağı
-
[zarf]
Baş aşağı
- TEPKİMEK
-
-
[nsz]
Bir cisim etkisi altında kaldığı bir şeye karşı tepki göstermek
-
[nsz]
Bir cisim etkisi altında kaldığı bir şeye karşı tepki göstermek
- TEPELEME
-
-
[isim]
Tepelemek işi
- "Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan
- "Ortaya konmuş tepeleme dolu sarı mangalın çevresine..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar
- "İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tepelemek işi
- TEPİLMEK
-
-
[nsz]
Tepme işi yapılmak
- "Dış tarafımdan bitkin, hevessizim ama geriye tepilmiş arzular yüzünden şuuraltı benliğim isyan hâlinde." (Refik Halit Karay)
-
Geri çevrilmek
-
[nsz]
Tepme işi yapılmak
- TEPEBAŞI
-
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
- MEKTEPLİ
-
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
-
[sıfat]
Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı
- "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
- TEPSERME
-
-
[isim]
Tepsermek işi veya durumu
-
[isim]
Tepsermek işi veya durumu