İçinde tek olan 6 harfli 34 kelime var. İçerisinde TEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tek olan kelimeler listesine ya da Sonu tek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KET, TEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ET, KE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PERTEK
- ...
- TEKLİK
-
-
[isim]
Tek, bir olma durumu
-
Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-im, gel-di-m vb
-
Lira
- "Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tek, bir olma durumu
- YELTEK
-
-
[sıfat]
Hercai
-
[sıfat]
Hercai
- TEKFUR
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Bizans İmparatorluğu zamanında vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hristiyan beylerine verilen ad
-
[isim]
Bizans İmparatorluğu zamanında vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hristiyan beylerine verilen ad
- DÜMTEK
-
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde tempo
- "Ellerini dümtek usulü ile dizlerine vurur." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde tempo
- ÇELTEK
-
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
- TEKFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâfir sayma
-
[isim]
Kâfir sayma
- TEKDİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Azarlama, paylama
- "Kaynanasından ne sözler, ne tekdirler işitmiş..." (Memduh Şevket Esendal)
- "Böyle manasız şeylerle uğraştığın için seni biraz tekdir ediyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Azarlama, paylama
- MERTEK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
- TEKSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğaltma
-
[isim]
Çoğaltma
- İPOTEK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tutu
- "Evin tapusunu üstünüze çıkartmışsanız onu da ipotek eder, birkaç taksiti daha ödersiniz." (Çetin Altan)
- "Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!" (Nazlı Eray)
-
[isim]
Tutu
- DESTEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- "Dernekler ... siyasi partilerden destek göremez ve onlara destek olamazlar." (Anayasa)
-
Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, hamil
- "Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir."
-
Maddi ve manevi yardımcı, dayanak
- "Kızardı, söylenirdi ama gene de tek desteği oydu hayatta." (Orhan Hançerlioğlu)
-
Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma
-
Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru
-
[isim]
Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- TEKMAN
- ...
- FİNTEK
- ...
- TEKVİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oluşturma, var etme, yaratış, yaratma
-
[isim]
Oluşturma, var etme, yaratış, yaratma
- PELTEK
-
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
-
Tutuk, titrek (konuşma)
- "Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tutuk, titrek bir biçimde
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
- TEKTAŞ
-
-
[sıfat]
Sadece bir pırlantası veya elması olan (yüzük, küpe)
-
[sıfat]
Sadece bir pırlantası veya elması olan (yüzük, küpe)
- TEKNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
-
Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama
- "Yurdumuz teknik gelişme yolundadır."
-
[sıfat]
Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin
- "Teknik okul."
-
Yol, beceri, yöntem
- "Bu kızın sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
- TEKZİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalanlama
- "Üçü de derhâl tekzip etti ve tekziplerinin başında tabii seksen yaşında olmadıklarını altını çizerek ilan ettiler." (Halide Edip Adıvar)
- "Öyle bir şey uydur ki çabuk tekzip edilemesin." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yalanlama
- KÖSTEK
-
-
[isim]
Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir
- "Koltuklara kurulur, altın kösteklerini parmakları ile çevirir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış
-
Balık iğnesini oltaya bağlayan, bir iki karış uzunluğunda kıl veya misina parçası
-
Engel
-
[isim]
Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir