İçinde tek olan 6 harfli 34 kelime var. İçerisinde TEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tek olan kelimeler listesine ya da Sonu tek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KET, TEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ET, KE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEKFİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kefenleme
-
[isim]
Kefenleme
- İSTEKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa
-
İstika
-
Basımevlerinde kitap formalarını kırmak, katlamak için kullanılan sert tahta veya kemikten yapılmış araç
-
[isim]
Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa
- TEKAÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emekliye ayrılma
- "Son günlerde tekaüt olduğunu haber almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Emekli
- "Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor." (Burhan Felek)
-
[isim]
Emekliye ayrılma
- TEKNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
-
Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama
- "Yurdumuz teknik gelişme yolundadır."
-
[sıfat]
Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin
- "Teknik okul."
-
Yol, beceri, yöntem
- "Bu kızın sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
- TEKRİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tekrar etme, yeniden söyleme
-
Bir yazıda, bir şiirde sözü veya kavramı anlatımı pekiştirmek amacıyla sık sık tekrar etme sanatı
-
[isim]
Tekrar etme, yeniden söyleme
- YELTEK
-
-
[sıfat]
Hercai
-
[sıfat]
Hercai
- TEKLİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapması için birinden bir iş isteme
- "Bilmem ne dağındaki petrol arama kampında bir iş teklif etmişlerdi." (Orhan Veli Kanık)
-
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
- "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yapması için birinden bir iş isteme
- İPOTEK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tutu
- "Evin tapusunu üstünüze çıkartmışsanız onu da ipotek eder, birkaç taksiti daha ödersiniz." (Çetin Altan)
- "Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!" (Nazlı Eray)
-
[isim]
Tutu
- TEKVİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oluşturma, var etme, yaratış, yaratma
-
[isim]
Oluşturma, var etme, yaratış, yaratma
- DESTEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- "Dernekler ... siyasi partilerden destek göremez ve onlara destek olamazlar." (Anayasa)
-
Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, hamil
- "Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir."
-
Maddi ve manevi yardımcı, dayanak
- "Kızardı, söylenirdi ama gene de tek desteği oydu hayatta." (Orhan Hançerlioğlu)
-
Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma
-
Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru
-
[isim]
Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- TEKZİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalanlama
- "Üçü de derhâl tekzip etti ve tekziplerinin başında tabii seksen yaşında olmadıklarını altını çizerek ilan ettiler." (Halide Edip Adıvar)
- "Öyle bir şey uydur ki çabuk tekzip edilemesin." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yalanlama
- BİFTEK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Izgara veya tavada pişirilen, genellikle dana eti dilimi
-
[isim]
Izgara veya tavada pişirilen, genellikle dana eti dilimi
- TEKMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tamamlama, bitirme
-
[sıfat]
Bütün, tüm
- "O bana Ahmet Midhat Efendi'nin tekmil kitaplarını sattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Eksiksiz
-
Tekmil haberi
-
[isim]
Tamamlama, bitirme
- ÇELTEK
-
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
- MERTEK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
- PELTEK
-
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
-
Tutuk, titrek (konuşma)
- "Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tutuk, titrek bir biçimde
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
- LATEKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu
-
[isim]
Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu
- TEKDİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Azarlama, paylama
- "Kaynanasından ne sözler, ne tekdirler işitmiş..." (Memduh Şevket Esendal)
- "Böyle manasız şeylerle uğraştığın için seni biraz tekdir ediyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Azarlama, paylama
- TEKSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğaltma
-
[isim]
Çoğaltma
- TEKBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve "Allahuekber" sözü ile başlayan dua
- "Hemen şükran secdesine kapanarak tekbir getirir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve "Allahuekber" sözü ile başlayan dua