İçinde te olan 6 harfli 320 kelime var. İçerisinde TE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında te olan kelimeler listesine ya da Sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TERAZİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
- "Sanki her an bütün bir tarihi tartan hisli teraziler gibiydiler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elektronik tartma aracı
-
İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık
-
Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu
-
[isim]
Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
- TEVCİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yöneltme
- "Bana söz bile tevcih etmedi." (Burhan Felek)
-
Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme
-
[isim]
Yöneltme
- STERİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Verimsiz, kısır
-
Her çeşit mikroptan arınmış, sterilize
-
[sıfat]
Verimsiz, kısır
- TERAPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
-
[isim]
Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, sağaltım
- MASTER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız yüksek lisans
-
Bakınız temel, esas
-
[isim]
Bakınız yüksek lisans
- MEHTER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mehter takımında görevli kimse
-
Mehter takımı
-
Çadırlara bakan uşak
-
[isim]
Mehter takımında görevli kimse
- MEKTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okul
- "Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım." (Haldun Taner)
- "Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Okul
- TEFTİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denetim
- "Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hayatının bütün yazlarını Makedonya'da geçirir, teşkilatı teftiş ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Denetim
- TELEME
-
-
[isim]
Teleme peyniri
-
[isim]
Teleme peyniri
- HALTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
-
Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı
-
[isim]
Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
- TELTİK
-
-
[isim]
Yanlış, hata
-
[isim]
Yanlış, hata
- TEFTİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açma
-
Geğirme
-
[isim]
Açma
- TERZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük düşürme
-
[isim]
Küçük düşürme
- REÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
- "Tramvay caddesine çıktı, bir eczaneye girdi, reçete yaptırdı." (Tarık Buğra)
-
Yol, yöntem, çare
- "Reçete gibi kati ve veciz bir beyit ki dört kelime ile bu derdin devasını söylüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi
- "Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
- TEREKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Miras
- "Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder." (Burhan Felek)
-
[isim]
Miras
- TEDAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma
- "Hastadır diye tedavisine koşanların haddi hesabı yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Aksayan bir şeyi düzeltme, iyileştirme
- "Artık geri dönmek, istemeden açtığım yarayı tedavi etmek zamanı gelmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma
- İÇTEPİ
-
-
[isim]
Tepi
-
[isim]
Tepi
- TELAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma
- "Telafisi kolay olmayan bir zarar."
- "Onun sevimsizliğini bunun cana yakınlığı ile telafi etmenin yolunu bulmuşlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma
- TENKİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Azaltma, eksiltme
- "Şu hâlde kadroları niye tenkis etmiyoruz?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Azaltma, eksiltme
- KRİTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ölçüt
-
[isim]
Ölçüt