İçinde te olan 4 harfli 32 kelime var. İçerisinde TE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında te olan kelimeler listesine ya da Sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

STER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi

ETER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
  2. Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu
  3. Bir tür organik yağ çözücü

TERS

  1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt
    • "Yerden göğe kadar haklı olan bir uyarıyı, içimizden bir arkadaş ters anlamış." (Haldun Taner)
    • "Daha sonra o eşsiz lidere ters düşmek bahtsızlığına kapılmıştır." (Haldun Taner)
    • "Hacı Ömer'in o gün ters tarafından kalktığına artık şüphe yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
    • "Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." (Çetin Altan)
  3. [isim] Kesici bir aletin kesmeyen yanı
    • "Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
    • "Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  5. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
    • "Ters adamın işi de ters gider." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [isim] Bir şeyin aksi, karşıtı
    • "Anlattığının tersi anlaşılınca utandı."

TEYP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Manyetik bir bant üzerine sesleri kaydeden ve okuyan aygıt

ATEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ETEN

  1. [isim] Etene
  2. Yemişlerin yenilen bölümü

STEN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] 9 mm çapında, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek

NİTE

  1. [zarf] Nasıl, niçin

TERK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bırakma, ayrılma
  2. Vazgeçme
  3. Bakmama, ihmal etme

ÇETE

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
  2. Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik
    • "Bir korsan çetesi kuracak, adadan adaya geçerek..." (Refik Halit Karay)

TEMA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Asıl konu, temel motif
    • "Tablonun teması. Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı."
  2. Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş
  3. Bir besteyi oluşturan temel motif

TELA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

TEŞT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çamaşır leğeni

ÜSTE

  1. [zarf] Fazladan, ayrıca
    • "Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır." (Tarık Buğra)
    • "Evvel Allah, sen bu işin üstesinden gelirsin." (Necati Cumalı)

TEST

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
  2. Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
    • "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir." (Haldun Taner)
  3. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
    • "Bilimsel testler karganın attan daha zeki olduğunu saptayalı hanidir." (Haldun Taner)
  4. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

SOTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan yemek
    • "Ciğer sotesi."

ETEK

  1. [isim] Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
    • "Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İlk mektebe gittiği gün Gülsüm'ün sevincinden etekleri zil çalıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
    • "Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Giysinin alt kenarı
    • "Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu." (Peyami Safa)
  4. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
  5. Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
    • "Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  6. Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
    • "Baca eteği. Boru eteği."
  7. Edep yeri

TEHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Boş
    • "Vallahi rüyasını görmüştüm, geçen gece, tenha, tehi bir yoldaymışız." (Haldun Taner)

SİTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
  2. Şehir
  3. Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi
  4. İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
  5. Kişi veya kuruluşların Genel Ağ'da oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici sayfalar

OTEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
    • "Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü