İçinde taşı olan 7 harfli 13 kelime var. İçerisinde TAŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taşı olan kelimeler listesine ya da Sonu taşı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AŞIT, ATIŞ
3 Harfli Kelimeler
AŞI, ŞAT, TAŞ
2 Harfli Kelimeler
AŞ, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞINIR
-
-
Taşınabilen (eşya)
-
[isim]
Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, taşınabilir, menkul
-
Taşınabilen (eşya)
- TAŞITMA
-
-
[isim]
Taşıtmak işi
-
[isim]
Taşıtmak işi
- TAŞIRMA
-
-
[isim]
Taşırmak işi
-
[isim]
Taşırmak işi
- TAŞIYIŞ
-
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşıma işi veya biçimi
- TAŞIMSI
-
-
[sıfat]
Taşsı
-
[sıfat]
Taşsı
- TAŞINMA
-
-
[isim]
Taşınmak işi
-
[isim]
Taşınmak işi
- TAŞINIM
- ...
- TAŞINTI
-
-
[isim]
Sel suları ile taşınmış taş, toprak
-
[isim]
Sel suları ile taşınmış taş, toprak
- TAŞITÇI
-
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
-
Taşıt yapan, satan veya onaran kimse
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
- TAŞILLI
-
-
[sıfat]
İçinde taşıl bulunan, fosilli
-
[sıfat]
İçinde taşıl bulunan, fosilli
- TAŞINIŞ
-
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
- TAŞITIŞ
- ...
- TAŞIMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- "Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstünde bulundurmak
- "Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek
- "Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur." (Salâh Birsel)
-
Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak
-
[nsz]
Giymek
- "Devlet üniforması taşıyordu." (Haldun Taner)
-
Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak
-
Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek
-
[nsz]
Duymak, hissetmek
- "İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek