İçinde TAŞ geçen 8 harfli kelimeler

İçinde taş olan 8 harfli 25 kelime var. İçerisinde TAŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taş olan kelimeler listesine ya da Sonu taş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ŞAT, TAŞ

2 Harfli Kelimeler

AŞ, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAŞKIRAN

1. [isim] Taşkıran otu

BEŞİKTAŞ

...

TAŞIMLIK

1. [zarf] Taşacak kadar
   • "Sütü bir taşımlık kaynattı."

SATAŞKAN

1. [sıfat] Sataşan, saldırgan, mütecaviz

GÖRÜŞTAŞ

...

ATAŞEHİR

...

TAŞLAMAK

1. [-i] Taş atmak, taşa tutmak
   • "Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu." (Yahya Kemal)
2. Bir şeyin içindeki taşları ayıklamak
3. Taş vb. nesnelerle kumaşı beyazlatmak veya parlatmak
4. Metal bir parçayı zımpara ile törpüleyerek yuvasına alıştırmak
5. Taş döşemek
6. [nsz] Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemek
   • "Sen istediğin kadar taşla beni, gene de bir şiirle girişeceğim işe." (Azra Erhat)

TAŞITMAK

1. [-i] Taşıma işini yaptırmak
   • "Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok, diye düşünüyordum." (Memduh Şevket Esendal)

DOKUZTAŞ

1. [isim] Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun

TAŞÇILIK

1. [isim] Taşçı olma durumu
2. Her türlü yapıda kullanılacak taşları kesme, biçimlendirme sanatı

TAŞKINCA

1. [sıfat] Biraz taşkın
2. Taşkın, aşırı bir biçimde

ATAŞELİK

1. [isim] Ataşe olma durumu veya makamı
2. Ataşenin görev yaptığı yer

SATAŞMAK

1. [-e] Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
   • "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
2. Sarkıntılık etmek
   • "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)

TAŞINMAZ

1. Taşınamayan
2. [isim] Ev, tarla vb. taşınamayan mülk, gayrimenkul

TAŞIMACI

1. [isim] Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı

TAŞINMAK

1. [nsz] Taşıma işi yapılmak
2. [-e] Başka bir yere gitmek, göçmek
   • "Evi gezdim pek beğendim, ne yapıp yapıp oraya taşınmalıyız." (Peyami Safa)
3. [-e] Bir yere sık sık gitmek
   • "Bir ay mahkemeye taşındı."

TAŞLIÇAY

...

ALTINTAŞ

...

TAŞLANMA

1. [isim] Taşlanmak işi

BÜZÜKTAŞ

1. [isim] Kafa dengi arkadaş, kafadar