İçinde taş olan 7 harfli 31 kelime var. İçerisinde TAŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taş olan kelimeler listesine ya da Sonu taş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ŞAT, TAŞ

2 Harfli Kelimeler

AŞ, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ULUSTAŞ
...
TAŞINIM
...
TAŞINTI

  1. [isim] Sel suları ile taşınmış taş, toprak

TAŞILLI

  1. [sıfat] İçinde taşıl bulunan, fosilli

BEKTAŞİ
...
TAŞEMEN

  1. [isim] Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)

TAŞERON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit

TAŞIMSI

  1. [sıfat] Taşsı

AŞIKTAŞ
...
KENTTAŞ

  1. [isim] Aynı kentten olan kimse

TAŞINMA

  1. [isim] Taşınmak işi

TAŞINIŞ

  1. [isim] Taşınma işi veya biçimi

TAŞRALI

  1. Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı
    • "Sonra o taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla..." (Haldun Taner)
    • "Şehirli görünmek gururu kasaba kızının İstanbul'dan aldığı ilk kötü huy oldu; birkaç hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, taşralı kalacaklarını anlayınca hırçınlaştı." (Refik Halit Karay)

SATAŞMA

  1. [isim] Sataşmak işi
    • "Bunu yalnız vaktini gözetleyip bacak kadar kıza sataşmaya geldi sanacak." (Halide Edip Adıvar)

KABATAŞ
...
TAŞIMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
    • "Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Üstünde bulundurmak
    • "Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek
    • "Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur." (Salâh Birsel)
  4. Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak
  5. [nsz] Giymek
    • "Devlet üniforması taşıyordu." (Haldun Taner)
  6. Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak
  7. Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek
  8. [nsz] Duymak, hissetmek
    • "İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar." (Tarık Dursun K)

TAŞLAMA

  1. [isim] Taşlamak işi
  2. Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama
  3. Alaylı halk şiiri
  4. Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz
  5. Hakaret
    • "Paris'teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk orada alaylı taşlamalar, kaba davranışlarla karşılanır." (Salâh Birsel)

TAŞINIR

  1. Taşınabilen (eşya)
  2. [isim] Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, taşınabilir, menkul

DENKTAŞ

  1. [sıfat] Denk, eşit

TAŞITÇI

  1. [isim] Taşıt kullanan kimse, sürücü
  2. Taşıt yapan, satan veya onaran kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü