İçinde taz olan 44 kelime var. İçerisinde TAZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taz olan kelimeler listesine ya da Sonu taz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİMUNTAZAM
TAZİYETNAME
MUNTAZAMAN, MUTAZARRIR, TAZELENMEK, TAZELEŞMEK, TAZELETMEK, TAZILAŞMAK
TAZELEMEK, TAZELENME, TAZELEŞME, TAZELETME, TAZILAŞMA, TAZYİKSİZ
DİYASTAZ, FANTAZYA, HİPOSTAZ, METASTAZ, METAZORİ, MUNTAZAM, MUNTAZIR, TAZALLÜM, TAZAMMUN, TAZELEME, TAZMİNAT, TAZYİKLİ, TERÜTAZE
TAPTAZE, TAZARRU, TAZELİK, TAZİMAT, TAZİYET
LAKTAZ, MÜMTAZ, TAZECE, TAZICI, TAZİYE, TAZMİN, TAZYİK
TAZİM, TAZİP, TAZİZ
TAZE, TAZI
A T Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZAT
2 Harfli Kelimeler
AT, AZ, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
- TAZİYETNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başsağlığı dileme yazısı
-
[isim]
Başsağlığı dileme yazısı
- MUTAZARRIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zarar görmüş, zarara uğramış
-
[sıfat]
Zarar görmüş, zarara uğramış
- TAZELEŞMEK
-
-
[nsz]
Taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek
-
[nsz]
Taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek
- MUNTAZAMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Düzenli olarak
- "Bu garip ve yorucu vazifeyi, derslerini ve müzakerelerini yaptığı gibi muntazaman başardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Düzenli olarak
- TAZILAŞMAK
-
-
[nsz]
Tazı gibi zayıflayıp incelmek
-
[nsz]
Tazı gibi zayıflayıp incelmek
- TAZELENMEK
-
-
[nsz]
Tazeleme işi yapılmak
-
Taze duruma gelmek, tazelik kazanmak
- "O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör." (Melih Cevdet Anday)
-
[nsz]
Tazeleme işi yapılmak
- TAZELETMEK
-
-
[-i]
Taze duruma getirmek
-
[-i]
Taze duruma getirmek
- TAZYİKSİZ
-
-
[sıfat]
Tazyiki olmayan
-
[sıfat]
Tazyiki olmayan
- TAZELEŞME
-
-
[isim]
Tazeleşmek işi
-
[isim]
Tazeleşmek işi
- TAZELEMEK
-
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı." (Çetin Altan)
-
Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek
-
[nsz]
Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak
- "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak
- "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
- "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!" (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek
- TAZILAŞMA
-
-
[isim]
Tazılaşmak işi
-
[isim]
Tazılaşmak işi
- TAZELETME
-
-
[isim]
Tazeletmek işi
-
[isim]
Tazeletmek işi
- TAZELENME
-
-
[isim]
Tazelenmek işi
-
[isim]
Tazelenmek işi
- TAZYİKLİ
-
-
[sıfat]
Tazyiki olan
-
[sıfat]
Tazyiki olan
- DİYASTAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişastayı dekstrin ve glikoz durumuna getiren, tükürükte ve pankreasın salgısında bulunan bir enzim
-
[isim]
Nişastayı dekstrin ve glikoz durumuna getiren, tükürükte ve pankreasın salgısında bulunan bir enzim
- HİPOSTAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı felsefe ve din kuramlarının dayandığı temellerden her biri, uknum
- "Hristiyanlık inanışına göre Tanrı kavramında üç hipostaz vardır: Baba, oğul ve kutsal ruh."
-
[isim]
Bazı felsefe ve din kuramlarının dayandığı temellerden her biri, uknum
- MUNTAZIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bekleyen, gözleyen
-
[sıfat]
Bekleyen, gözleyen
- METASTAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yayılma
-
[isim]
Yayılma
- TERÜTAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- "Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok taze, körpe