İçinde tav olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde TAV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tav olan kelimeler listesine ya da Sonu tav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ATV, TAV, VAT
2 Harfli Kelimeler
AT, AV, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAVŞANLI
- ...
- TAVAZZUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- "Vaziyet tavazzuh edinceye kadar gizlenmekten aylardır yüzünü görmedim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- TAVİZSİZ
- ...
- TAVCILIK
-
-
[isim]
Tavcı olma durumu
-
Tavcının işi
-
[isim]
Tavcı olma durumu
- TATAVACI
- ...
- TAVİZKAR
- ...
- TAVANLIK
- ...
- İSTAVRİT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık (Trachurus trachurus)
-
[isim]
Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık (Trachurus trachurus)
- TAVUKLAR
-
-
[isim]
Tavuksular takımının bir alt takımı
-
[isim]
Tavuksular takımının bir alt takımı
- AKTAVŞAN
-
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
- TAVATTUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yurt edinme
-
[isim]
Yurt edinme
- TAVSAMAK
-
-
[nsz]
Bir iş, bir durum vb. gücünü, hızını kaybetmek, yavaşlamak, gevşemek
- "Sonra sonra ziyaretler seyrekleşti, gitgide büsbütün tavsadı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bir iş, bir durum vb. gücünü, hızını kaybetmek, yavaşlamak, gevşemek
- TAVSATMA
-
-
[isim]
Tavsatmak işi
-
[isim]
Tavsatmak işi
- TAVASSUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aracılık, ara bulma, aracılık etme
-
[isim]
Aracılık, ara bulma, aracılık etme
- MUTAVAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
-
[sıfat]
Dönüşlü
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
- TAVLANMA
-
-
[isim]
Tavlanmak işi
-
[isim]
Tavlanmak işi
- TAVŞANCI
-
-
[isim]
Tavşan yetiştiren kimse
-
Tavşan satan kimse
-
[isim]
Tavşan yetiştiren kimse
- MARTAVAL
-
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- "Dünkü yazdıklarının bütün martaval olduğunu bugün itiraf etmez misin?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- İSTAVROZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Haç
- "İstavrozunu bir gün göğsünden eksik etmez." (Haldun Taner)
-
Sıhhi tesisatta kullanılan dört girişli bağlantı borusu
-
[isim]
Haç
- TAVLAMAK
-
-
[-i]
İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek
-
Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak
-
Ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak
-
Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek
- "Hiçbir namuslu insan kendisine gönül vermiş bir kızdan, tavladım, diye söz etmez." (Orhan Kemal)
-
[-i]
İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek