İçinde tar olan 8 harfli 81 kelime var. İçerisinde TAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tar olan kelimeler listesine ya da Sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKMANTAR
-
-
[isim]
Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)
-
[isim]
Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)
- MAKASTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta
-
[isim]
Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta
- LETARJİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Letarji ile ilgili
-
[sıfat]
Letarji ile ilgili
- KANTARCI
-
-
[isim]
Kantar yapıp satan kimse
-
Kantarda tartan kimse
-
Çarşıya, pazara getirilen şeyleri tartıp vergisini toplayan görevli
-
[isim]
Kantar yapıp satan kimse
- AKTARMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
-
[-i]
Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
-
[-den]
Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek
-
Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
-
Toprağı altı üstüne gelecek biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
- "Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır." (Haldun Taner)
-
Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
-
Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
-
[-i]
Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
- "Kiremitleri aktarmak."
-
[-i]
Alıntılamak
- "Onun yerine Salah Birsel'in bir şiirini aktaracağız." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- TARTISIZ
-
-
[sıfat]
Tartılmamış
-
Ölçüsüz, dengesiz
- "Tartısız bir iş."
-
[sıfat]
Tartılmamış
- MEGASTAR
- ...
- TATARCIK
-
-
[isim]
Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus)
-
Şiddetli karın ağrısı
-
[isim]
Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus)
- ASTARSIZ
-
-
[sıfat]
Astarı olmayan
-
[sıfat]
Astarı olmayan
- KANTARON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
-
Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (Centaurea)
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
- KASTARCI
-
-
[isim]
Kastar işini yapan kimse
-
[isim]
Kastar işini yapan kimse
- TARİFELİ
-
-
[sıfat]
Belli bir tarifeye göre olan
-
[sıfat]
Belli bir tarifeye göre olan
- TARTIŞMA
-
-
[isim]
Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
- "Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi." (Tarık Buğra)
- "İki yandan gelen arabaların orada yolu tıkadığı tartışma götürmez." (Salâh Birsel)
- "Ateşli tartışmalara girdiği zaman bile ölçüyü kaçırmazdı." (Haldun Taner)
-
Ağız kavgası, münakaşa
- "Belki de komşulardan çekindiğinden tartışmayı kesmek gereğini duyuyor." (Haldun Taner)
-
Bir sorun üzerine sözle veya yazılı olarak karşılıklı, bazen de sertçe savunma
- "Bir yazarın eserini anlamak için onun kişiliği üzerine bilgi edinmek gerekir mi sorunu öteden beri edebiyatçılar arasında geniş tartışmalara yol açmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
- TARTARAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tartarik asit tuzu
-
[isim]
Tartarik asit tuzu
- TARTILMA
-
-
[isim]
Tartılmak işi
-
[isim]
Tartılmak işi
- MANTARCI
-
-
[isim]
Mantar yetiştiren veya satan kimse
-
İnsanları birtakım hilelerle şaşırtıp paralarını çalan (kimse), düzenbaz
-
[isim]
Mantar yetiştiren veya satan kimse
- MUTARİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yay ayraç
-
[isim]
Yay ayraç
- SIRTARIŞ
- ...
- SIRTARMA
-
-
[isim]
Sırtarmak işi
-
[isim]
Sırtarmak işi
- KAYTARMA
-
-
[isim]
Kaytarmak işi
- "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Kaytarmak işi