İçinde tar olan 6 harfli 42 kelime var. İçerisinde TAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tar olan kelimeler listesine ya da Sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MASTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, gör-me, bul-ma vb
-
[isim]
Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, gör-me, bul-ma vb
- ÇİTARİ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, üzerinde sarı çizgiler bulunan, en büyüğü yarım kiloyu aşmayan, kılçıklı bir balık (Boxsalpa)
-
İpek ve pamukla dokunan bir tür çizgili kumaş, çitar
- "Pencerelerdeki çitari perdelerden, köşedeki aynalı konsola kadar her şey, Hikmet'i çocukluğunun en samimi aşinaları gibi karşıladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İzmaritgillerden, üzerinde sarı çizgiler bulunan, en büyüğü yarım kiloyu aşmayan, kılçıklı bir balık (Boxsalpa)
- MATARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- "Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- OTARMA
-
-
[isim]
Otarmak işi veya durumu
-
[isim]
Otarmak işi veya durumu
- MUHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- "Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Her işe burnunu sokan
-
[sıfat]
Özerk
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- REFTAR
- ...
- TARHUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşikgillerden, hekimlikte kullanılan, güzel kokulu bir bitki (Artemisia dracunculus)
-
[isim]
Birleşikgillerden, hekimlikte kullanılan, güzel kokulu bir bitki (Artemisia dracunculus)
- TARİHİ
- ...
- TARAMA
-
-
[isim]
Taramak işi
-
Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze
-
[sıfat]
Gölgeleri yol yol ve çizgi çizgi olan (resim, harita)
-
[isim]
Taramak işi
- TARTMA
-
-
[isim]
Tartmak işi
-
Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme
-
[isim]
Tartmak işi
- MİKTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
-
Ölçü
- "Yapılan yardımın miktarı artırıldı."
-
[isim]
Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
- TARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- "Gazino tarifesi."
-
Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
- "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
-
İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
- "Bir ilacın tarifesi."
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- ÇULTAR
-
-
[isim]
Eyerin veya palanın üzerine örtülen kilim, halı vb. örtü
-
[isim]
Eyerin veya palanın üzerine örtülen kilim, halı vb. örtü
- TARTIŞ
-
-
[isim]
Tartma işi veya biçimi
-
[isim]
Tartma işi veya biçimi
- TARSUS
- ...
- KASTAR
-
-
[isim]
Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
-
[isim]
Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
- TARABA
-
-
[isim]
Tahta perde
-
[isim]
Tahta perde
- BAYTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Veteriner
-
[isim]
Veteriner
- TARÇIN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum)
-
Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu
- "Sakalının rengi kınaya, kokusu sirkelenmiş tarçına benzer." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum)
- ENTARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
- "Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Erkeklerin giydiği uzun, düz üstlük
- "Evden en yeni çamaşırlarımla bayramlık entarim getirildi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği