İçinde tar olan 6 harfli 42 kelime var. İçerisinde TAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tar olan kelimeler listesine ya da Sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ART, TAR

2 Harfli Kelimeler

AR, AT, RA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TARTIŞ

  1. [isim] Tartma işi veya biçimi

TARÇIN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum)
  2. Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu
    • "Sakalının rengi kınaya, kokusu sirkelenmiş tarçına benzer." (Falih Rıfkı Atay)

TATARI

  1. [sıfat] Tam pişmemiş

BAYTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Veteriner

OTARSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir ülkede ekonomik alandaki gereksinimleri kendi kendine karşılamaya yönelen tutum

MİKTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik
  2. Ölçü
    • "Yapılan yardımın miktarı artırıldı."

NEKTAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüzlüğe kavuşturan tanrı içkisi
  2. Meyvenin özü
  3. Bal özü

MANTAR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel bitkilerin genel adı (Fungi)
    • "Çayır mantarı."
  2. Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası
    • "İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bu tabakadan yapılan şişe tapası
  4. Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
  5. Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
  6. Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
  7. Hayvanların burun ucu
  8. Uydurma söz, yalan
  9. Mantar hastalığı

TARABA

  1. [isim] Tahta perde

TARTMA

  1. [isim] Tartmak işi
  2. Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme

MUZTAR
...
ENTARİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
    • "Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde." (Zeyyat Selimoğlu)
  2. Erkeklerin giydiği uzun, düz üstlük
    • "Evden en yeni çamaşırlarımla bayramlık entarim getirildi." (Refik Halit Karay)

HILTAR

  1. [isim] Davar ve sığırların boyunlarına takılan ip veya kayış

TARTIL

  1. [sıfat] Tartıya dayanan
    • "Tartıl çözümleme."

MASTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, gör-me, bul-ma vb

OTARMA

  1. [isim] Otarmak işi veya durumu

KANTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  2. Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  3. Baskül
  4. 56,452 kg ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
    • "İki kantar kireç."

TARAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Teras
    • "Apartmanın çamaşır asılan bir de en üst taraça katı var." (Haldun Taner)
  2. Toprak veya başka malzemeyle elde edilen, bir duvarla desteklenen yüksek düzlük
    • "Sofradan kalktık, köşkün önündeki taraçaya çıktık." (Aka Gündüz)
  3. Seki (I)

TARİHİ
...
MUHTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
    • "Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış." (Halide Edip Adıvar)
  2. [sıfat] Her işe burnunu sokan
  3. [sıfat] Özerk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü