İçinde tar olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde TAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tar olan kelimeler listesine ya da Sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KATAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- "Bugün beş katar kalkacak."
-
Taşıt dizisi
- "Otomobil katarı. Yük katarı."
-
Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- TARET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- "Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- TARIM
-
-
[isim]
Gerekli, yararlı bitkileri yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmaların bütünü, ziraat
-
[isim]
Gerekli, yararlı bitkileri yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmaların bütünü, ziraat
- TARAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- "Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat..." (Refik Halit Karay)
- "Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik." (Orhan Veli Kanık)
- "Benim, daha çok erkeklerin tarafını tutar gibi görünen akıl öğretmelerime hanımlar kızabilir." (Şevket Rado)
-
Yön, yan, doğrultu
- "Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yöre, yer
- "Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu." (Haldun Taner)
-
İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
- "Karşı tarafın adamları."
-
Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
- "Baba tarafı zengin."
-
Bir şeyin belli bölümü, kısmı
- "Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı."
-
[isim]
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- TARLA
-
-
[isim]
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
- "Kulübelerinize ve tarlalarınıza ne kadar üzülseniz yeridir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
- "Midye tarlası. İstiridye tarlası."
-
[isim]
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
- TATAR
-
-
[isim]
Postayı süren kimse
-
[isim]
Postayı süren kimse
- TAROT
- ...
- TARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanım
- "Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
-
Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama
-
[isim]
Tanım
- TARİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- "19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarihtir. O tarihte memleket karanlık günler yaşıyordu."
- "Bir yaş gelir ki ondan sonra ehemmiyet verdiğiniz şeyler tarihe karışmış yani hayattan çıkmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
- "Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın!" (Refik Halit Karay)
-
Tarih kitabı
- "Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi."
-
Tarih dersi
- "Ertesi gün, tarih imtihanı vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- ASTAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
- "Olmayacak nedenlerle yokuşa sürüyorlar adamı, işleri geciktiriyorlar ya da işin astarı yüzünden pahalıya geliyor." (Tahsin Yücel)
-
Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat
- "Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda." (Behçet Necatigil)
-
Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb
-
[isim]
Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
- TARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yol
-
[isim]
Yol
- START
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız çıkma, çıkış, başlama
-
[isim]
Bakınız çıkma, çıkış, başlama
- TARAŞ
-
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
- AKTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
-
İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân
-
[isim]
Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
- TARTI
-
-
[isim]
Ağırlık
- "Bunun tartısı belli değil."
-
Tartma aleti, çeki
-
Oran, ölçü, karar
-
Yelkenleri indirip kaldırmaya yarayan ip
-
[isim]
Ağırlık
- BATAR
-
-
[isim]
Zatürre
-
[isim]
Zatürre
- TARAK
-
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- "Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı." (Refik Halit Karay)
-
Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
-
Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
-
Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
-
İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
-
Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
-
Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- GİTAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı
-
[isim]
Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı
- RÖTAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gecikme
- "Küçük bir rötarımız olduğu için Diyarbakır'a ancak saat bire doğru varıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gecikme
- TARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama