İçinde tanı olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde TANI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tanı olan kelimeler listesine ya da Sonu tanı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ANIT, TANI

3 Harfli Kelimeler

ANI, ANT, TAN, TIN

2 Harfli Kelimeler

AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TANIŞIK

  1. [isim] Birbirini tanıyanlardan her biri
    • "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)

TANITLI

  1. [sıfat] Tanıtlanmış, tanıta dayanan

TANIŞIŞ

  1. [isim] Tanışma işi veya biçimi

TANISIZ

  1. [sıfat] Tanısı olmayan

TANIMAK

  1. [-i] Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
    • "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek
    • "Onu bir de eski polisler tanır." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak
    • "Sincapları yakından tanırım." (Ahmet Haşim)
  4. Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek
  5. Varlığını kabul etmek
  6. Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
  7. Sorumlu bilmek
    • "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."
  8. Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek
    • "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."

TANITIM

  1. [isim] Tanıtma işi, lansman

TANINMA

  1. [isim] Tanınmak işi

TANIMLI
...
TANIDIK

  1. [sıfat] Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
    • "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
  2. Daha önceden bilinen, görülen, aşina
    • "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TANINIŞ

  1. [isim] Tanınma işi veya biçimi

TANIMAZ

  1. [sıfat] Tanımayan

TANIYIŞ

  1. [isim] Tanıma işi veya biçimi

TANIKLI
...
TANITIŞ

  1. [isim] Tanıtma işi veya biçimi

TANILMA

  1. [isim] Tanılmak işi

TANIŞMA

  1. [isim] Tanışmak işi
    • "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TANITMA

  1. [isim] Tanıtmak işi, takdim
    • "Prenses tanıtmasını bitirmedi, yanımıza genç süvari zabiti geldi." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü