İçinde tan olan 8 harfli 73 kelime var. İçerisinde TAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tan olan kelimeler listesine ya da Sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANT, TAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SABAHTAN
-
-
[zarf]
Sabahleyin, sabah sabah
- "Sabahtan keçiyi o tarafa, yeni biçilmiş buğday tarlasına bağlamıştı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Sabahleyin, sabah sabah
- SAPTANIM
-
-
[isim]
Saptanma işi
-
[isim]
Saptanma işi
- CIRTATAN
- ...
- ŞEYTANCA
-
-
[zarf]
Şeytana yaraşır bir biçimde, kurnazca, kurnazlıkla
- "Genç kadın, bir aynanın önüne gitti, saçlarını düzeltti ve kendi kendine bakarak şeytanca gülümsedi." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Şeytana yaraşır bir biçimde, kurnazca, kurnazlıkla
- MİNTANLI
- ...
- YELYUTAN
-
-
[isim]
Atlarda hava yutmanın yol açtığı bir hastalık
-
[isim]
Atlarda hava yutmanın yol açtığı bir hastalık
- ŞEYTANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeytanlık, kurnazlık
-
[isim]
Şeytanlık, kurnazlık
- KAYTANLI
-
-
[sıfat]
Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
- "Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
- İNTANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mikropla bulaşan hastalıklar
-
[isim]
Mikropla bulaşan hastalıklar
- KILAPTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
-
Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik
-
[sıfat]
Bu tür iplikten yapılmış
-
[isim]
Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
- TANINMIŞ
-
-
[sıfat]
Ünlü
- "Memleketin tanınmış bir hekimi."
-
Herhangi bir özelliği ile ün kazanmış olan
- "İyi tanınmış bir adam. Cimri tanınmış bir komşu."
-
[sıfat]
Ünlü
- TANITMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
-
Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek
- "Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
- SEKSTANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güneşin, yıldızların açısal yüksekliğini ölçmeye yarayan bir alet
-
[isim]
Güneşin, yıldızların açısal yüksekliğini ölçmeye yarayan bir alet
- TANGIRTI
-
-
[isim]
Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses
-
[isim]
Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses
- SPONTANE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Anında yapılan
- "Spontane çeviri."
-
Kendiliğinden
-
[sıfat]
Anında yapılan
- TANITICI
-
-
[sıfat]
Tanıtma işini yapan, tanıtan
- "Tanıtıcı yayınlar."
-
[isim]
Piyasaya yeni çıkarılmış ilaç, kitap vb. şeyleri tanıtan kimse, propagandist
-
[sıfat]
Tanıtma işini yapan, tanıtan
- ÇÖPÇATAN
-
-
[isim]
Evlenmelerde aracılık eden kimse
-
Kimin kiminle evleneceğini önceden kararlaştırıp gerçekleştirdiğine inanılan manevi güç
- "Çöpçatan böyle çatmış."
-
[isim]
Evlenmelerde aracılık eden kimse
- TANELEME
-
-
[isim]
Tanelemek işi
-
[isim]
Tanelemek işi
- ÇATANACI
-
-
[isim]
Çatana işleten kimse
-
[isim]
Çatana işleten kimse
- SALTANAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması
- "Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır." (Hasan Âli Yücel)
-
Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış
-
Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği
-
[isim]
Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması