İçinde tan olan 8 harfli 73 kelime var. İçerisinde TAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tan olan kelimeler listesine ya da Sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANT, TAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAYTANLI

  1. [sıfat] Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
    • "Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SALTANAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması
    • "Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır." (Hasan Âli Yücel)
  2. Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış
  3. Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği

MUTANTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Görkemli, şatafatlı
    • "Salih Paşa'ya, uğrayacağı iskelelerde mutantan istikballer yapılması hakkında talimat verilmişti." (Atatürk)

CIRTATAN
...
SATANİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şeytana tapma

DESTANCI

  1. [isim] Destan yazan veya anlatan kimse

VATANDAŞ

  1. [isim] Yurttaş
    • "Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." (Atatürk)

TANZANYA
...
TANINMAK

  1. [nsz] Kim olduğu bilinmek
    • "İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu." (Refik Halit Karay)
  2. Herhangi bir özelliği ile bilinmek
    • "Meddahlıkta kendinden önce gelenleri geçmiş bir adam olarak tanınmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

TANITMAK

  1. [-i] Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
  2. Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek
    • "Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım." (Osman Cemal Kaygılı)

ŞEYTANCA

  1. [zarf] Şeytana yaraşır bir biçimde, kurnazca, kurnazlıkla
    • "Genç kadın, bir aynanın önüne gitti, saçlarını düzeltti ve kendi kendine bakarak şeytanca gülümsedi." (Peyami Safa)

ELBİSTAN
...
SAPTANIM

  1. [isim] Saptanma işi

TANASSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hristiyanlaşma

SPONTANE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Anında yapılan
    • "Spontane çeviri."
  2. Kendiliğinden

TANKERCİ

  1. [isim] Tankerle taşımacılık yapan kimse

ÇÖPÇATAN

  1. [isim] Evlenmelerde aracılık eden kimse
  2. Kimin kiminle evleneceğini önceden kararlaştırıp gerçekleştirdiğine inanılan manevi güç
    • "Çöpçatan böyle çatmış."

TANINMIŞ

  1. [sıfat] Ünlü
    • "Memleketin tanınmış bir hekimi."
  2. Herhangi bir özelliği ile ün kazanmış olan
    • "İyi tanınmış bir adam. Cimri tanınmış bir komşu."

ŞARLATAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
    • "Kim namuslu, kim dalavereci, kim şarlatan, laf ebesi ve dalkavuk, biliyordu." (Tarık Buğra)
  2. Bilir geçinen kimse

DESTANSI

  1. [sıfat] Destan niteliğinde olan, destana benzer, destani, epik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü