İçinde tan olan 7 harfli 72 kelime var. İçerisinde TAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tan olan kelimeler listesine ya da Sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANT, TAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TETANOS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsan ve hayvan vücuduna açık yaralardan giren, genellikle toprakta, gübrede yaşayan bir basilin yol açtığı, kasların sürekli ağrılı kasılmasıyla kendini gösteren ateşli ve tehlikeli bir hastalık, kazıklı humma

POSTANE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Posta ile gönderilen maddelerin kabul edildiği, postaya verilmiş maddelerin ayrım ve dağıtımının yapıldığı bina

HASTANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hastaların yatırılarak tedavi edildikleri sağlık kurumu

TANRIÇA

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Çok tanrıcılıkta kadın tanrı, ilahe

TANIYIŞ

  1. [isim] Tanıma işi veya biçimi

DONATAN
...
UTANGAÇ

  1. [sıfat] Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
    • "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TANGRAM
...
TANECİK

  1. [isim] Küçük tane
  2. Çok küçük boyutlu madde, cisim

TANTUNİ

  1. [isim] Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü

BOTANİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitki bilimi

TANIMAZ

  1. [sıfat] Tanımayan

FETTANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cilveli, gönül alıcı (kadın)
    • "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)

TANITMA

  1. [isim] Tanıtmak işi, takdim
    • "Prenses tanıtmasını bitirmedi, yanımıza genç süvari zabiti geldi." (Aka Gündüz)

TANILMA

  1. [isim] Tanılmak işi

ASİTANE
...
DESTANİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Destansı
    • "Selma Hanım onu seyrederken, âdeta destani bir rüyaya dalmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ORTANCA

  1. [sıfat] Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
    • "Hayriye Hanım bu evin ortanca kızı, daha kız sanılacak kadar taze görünen güzel bir kadın..." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen

SERETAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yengeç

TANIMAK

  1. [-i] Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
    • "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek
    • "Onu bir de eski polisler tanır." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak
    • "Sincapları yakından tanırım." (Ahmet Haşim)
  4. Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek
  5. Varlığını kabul etmek
  6. Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
  7. Sorumlu bilmek
    • "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."
  8. Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek
    • "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü