İçinde tam olan 8 harfli 14 kelime var. İçerisinde TAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tam olan kelimeler listesine ya da Sonu tam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAMAHKAR
- ...
- ESTAMPAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Metal, tahta vb. üzerine resim basma, çoğaltma yöntemi
-
[isim]
Metal, tahta vb. üzerine resim basma, çoğaltma yöntemi
- TAMTAKIR
-
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- "Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı." (Talât Halman)
- "Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- TASTAMAM
-
-
[sıfat]
Çok uygun, tıpatıp
-
[sıfat]
Çok uygun, tıpatıp
- HASTAMSI
- ...
- TAMLAYAN
-
-
[isim]
Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu gibi
-
[isim]
Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu gibi
- YASTAMAK
-
-
[-i]
Dayamak, yaslamak
-
[-i]
Dayamak, yaslamak
- MÜSTAMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanılmış olan
-
Yeni olmayan, eski
-
[sıfat]
Kullanılmış olan
- TUTAMLIK
-
-
Bir tutam kadar
-
Bir tutam kadar
- TAMLANAN
-
-
[isim]
Tamlamada anlamı belirtilen, açıklanan ad, belirtilen, mevsuf: Evin önü. Öğretmenin kâhyası. Elma ağacı. Yeşil kitap gibi
-
[isim]
Tamlamada anlamı belirtilen, açıklanan ad, belirtilen, mevsuf: Evin önü. Öğretmenin kâhyası. Elma ağacı. Yeşil kitap gibi
- PEŞTAMAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- "'Misafirlere mahsus bir sürü yedek silecek bohçaları peştamalından kesesine kadar hazır durur." (Refik Halit Karay)
-
İş yaparken bele bağlanan uzun, geniş dokuma
-
Başa ve omuzlara örtülen dokuma
- "Sonra onun da arkasındaki peştamal kan içinde, saçları didik didik, yuvarlandığını gördüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- SAPTAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek
-
[-i]
Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek
- TAMLAMAK
-
-
[-i]
Tamamlamak
-
[-i]
Tamamlamak
- NETAMELİ
-
-
[sıfat]
Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan
- "Artık yürüyelim, bir an önce çıkalım bu netameli yerden." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Başına sık sık kaza gelen
- "Netameli çocuk."
-
[sıfat]
Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan