İçinde tam olan 10 harfli 18 kelime var. İçerisinde TAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tam olan kelimeler listesine ya da Sonu tam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAMAMLANIŞ
-
-
[isim]
Tamamlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Tamamlanma işi veya biçimi
- PEŞTAMALCI
-
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
- METAMORFOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başkalaşma
-
[isim]
Başkalaşma
- TUTAMAKSIZ
-
-
[sıfat]
Tutunacak, dayanacak, güvenecek şeyi olmayan
-
[sıfat]
Tutunacak, dayanacak, güvenecek şeyi olmayan
- VOLTAMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan alet
- TAMAMLANMA
-
-
[isim]
Tamamlanmak işi
-
[isim]
Tamamlanmak işi
- TAMAMLAYIŞ
-
-
[isim]
Tamamlama işi veya biçimi
-
[isim]
Tamamlama işi veya biçimi
- TAMİRCİLİK
-
-
[isim]
Tamircinin işi
-
[isim]
Tamircinin işi
- DARÜLEYTAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yetimlerin barındığı yer
- "Hizmetçide bir darüleytam kız talebesi güzelliği vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yetimlerin barındığı yer
- METAMORFİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Başkalaşıma uğramış olan
-
[sıfat]
Başkalaşıma uğramış olan
- TAMPONLAMA
-
-
[isim]
Tamponlamak işi
-
[isim]
Tamponlamak işi
- TUTAMLAMAK
-
-
[-i]
Bir tutam almak
-
[-i]
Bir tutam almak
- TAMAMLATMA
-
-
[isim]
Tamamlatmak işi
-
[isim]
Tamamlatmak işi
- TAMAMLAMAK
-
-
[-i]
Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek
- "... sen hele yarın şu sendekileri ver, üstünü bankadan alır tamamlarız." (Atilla İlhan)
-
Bitirmek
- "Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek
- YUMURTAMSI
- ...
- TAMLAMASIZ
- ...
- VİTAMİNSİZ
-
-
[sıfat]
Vitamini olmayan
-
[sıfat]
Vitamini olmayan
- PEŞTAMALLI
-
-
[sıfat]
Peştamalı olan
- "Babam peştamallı başımı okşadı ve on dakika sonra yola çıktık." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Peştamalı olan