İçinde taha olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde TAHA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taha olan kelimeler listesine ya da Sonu taha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A H T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
HATA
3 Harfli Kelimeler
AHA, ATA, HAT
2 Harfli Kelimeler
AH, AT, HA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHAVVÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm
- "Gençliğin karşısına çıkınca harika bir tahavvülle başı dikildi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm
- TAHAYYÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayalde canlandırma, sembolleştirme
- "Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Başka ufuklar, başka hayaller tahayyül ediyorum, yeni bir dünyaya doğmuş gibi!" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Hayalde canlandırma, sembolleştirme
- TAHASSÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavuşmak istenen şey veya kimse için üzülme, özlem
- "Neveser'in gönlünde elem bulaşığı bir tahassür, bir hicran..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kavuşmak istenen şey veya kimse için üzülme, özlem
- TAHAKKUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekleşme, yerine gelme
- "Resmen bir şey tahakkuk etmediyse de köylüler, fikirlerinde sabit kaldılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Gerçekleşme, yerine gelme
- TAHARRÜŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tırmalanma, kurcalanma, azdırılma
-
[isim]
Tırmalanma, kurcalanma, azdırılma
- MÜSTAHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
- "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- TAHACCÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüme
- "Belediye bu tahaccümün önüne geçebilmek için 'sevgi yumağı projesi'ni hayata geçiriyor." (İlker Sarıer)
-
[isim]
Büyüme
- TAHAMMÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- "Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor." (Ömer Seyfettin)
-
İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
- "Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- TAHARRÜS
- ...
- TAHAMMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ekşime
-
[isim]
Ekşime
- TAHAŞŞÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yığınak
-
[isim]
Yığınak
- TAHATTUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hatırlama
-
[isim]
Hatırlama
- TAHACCÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşlaşma, taş kesilme
-
[isim]
Taşlaşma, taş kesilme
- TAHASSÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygulanma, duygulanım
- "Tahassüsünü ancak bu sakin gözyaşlarıyla ifade etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Duygulanma, duygulanım
- TAHAFFUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barınma, korunma
-
[isim]
Barınma, korunma
- TAHAKKÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme
- "Sen böyle karı tahakkümü altında mı kalacaksın?" (Memduh Şevket Esendal)
- "O, işbaşına geldiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme
- TAHASSUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korunmak için bir yere çekilme, sığınma
-
[isim]
Korunmak için bir yere çekilme, sığınma
- TAHAMMÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mayalanma
-
[isim]
Mayalanma