İçinde t olan 5 harfli 1255 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKTAŞ

  1. [isim] Lüle taşı

DİYOT
...
HUDUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınır
    • "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Uç, son

İFSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
  2. Kargaşalık

TORNA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

TORUN

  1. [isim] Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
    • "Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Aynı soydan gelenler
    • "... mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız..." (Atilla İlhan)

İSTEK

  1. [isim] Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
    • "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." (Çetin Altan)
    • "İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı." (Necati Cumalı)
  2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep
    • "Bu adamın istekleri bitmiyor."
  3. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
    • "Göreyim, göresin, göre."
  4. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

NUKUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Paralar

TELEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç

BEYTİ
...
HATAY
...
MUHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş
  2. Kitabın sırt kâğıdı ile mukavvasının arasında isteka ile bastırılarak oluşturulmuş hafif çukurluk

POSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
    • "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
    • "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
    • "Araba şehre günde üç posta yapar."
    • "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)
  2. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
    • "Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim."
  3. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
    • "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları." (Arif Nihat Asya)
  4. Takım, kol
    • "Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar."
  5. Kez, defa, sefer
    • "Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır."
  6. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
  7. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
  8. Hizmet nöbetinde bulunan er
    • "Posta, şu zarfı komutana götür."
  9. Tatar
  10. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
    • "Karadeniz postası. Avrupa postası."

SAKIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Düşen, düşmüş
  2. Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
  3. [isim] Düşük

SEBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sözünden veya kararlarından dönmeme, bir işi sonuna değin sürdürme, direşme
    • "Fakat şu var ki çocuklar arzularında sebat göstermiyorlar." (Halide Edip Adıvar)

TERZİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Giysi biçip diken kimse
    • "Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım." (Atilla İlhan)
  2. Giysi dikilen yer, terzihane

ÜMMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü
    • "Allah'ım, sen koru Muhammed ümmetini bu eşkıyanın zulmünden."

YUTAK

  1. [isim] Ağız ve burun boşluklarıyla gırtlak ve yemek borusu arasındaki boşluk

GOTİK
...
MEDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardım, imdat
    • "Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, habire medet efendim..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] "Yardım edin, imdat" anlamında bir seslenme sözü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü