İçinde t olan 2 harfli 9 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ET
-
-
[isim]
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
- "Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf."
- "Ye de biraz et, can tut." (Refik Halit Karay)
- "Aşkımemnu'da Firdevs Hanım'ı inanılmaz bir başarıyla ete kemiğe dönüştürmüş." (Selim İleri)
-
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
- "Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi." (Haldun Taner)
-
Ten
- "Gömleği yırtılmış, eti görünüyor."
-
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
- "Bu zeytinde et denecek bir şey yok."
-
[isim]
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
- AT
-
-
[isim]
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan
- "... büyüklerin 'içinde at koştur' diye tarif ettikleri taşlık ve sofaları vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Karnım doydu ama gözüm doymadı der, atın ölümü arpadan olsun da der; yer bir tatlı daha ..." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
- "Ben onunla at oynatamam."
-
[isim]
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan
- UT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
- "Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
- TA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
- "Ta karşıda büyük annenin evine kadar götürdüler." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Açık söylüyorum, ta ki herkes anlasın."
-
[zarf]
Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
- Tİ
-
-
[isim]
Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses
- "O günkü ne oldum delisi yeni zenginleri, özenti aydınları tiye alıyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses
- TE
-
-
Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu
-
Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu
- TU
-
-
[ünlem]
Tuh
- "Tu, böyle mi olacaktı!"
-
[ünlem]
Tuh
- OT
-
-
[isim]
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
- "Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş
- "Ot minder."
-
Zehir
-
İlaç
-
Esrar
-
[isim]
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
- İT
-
-
[isim]
Köpek
-
Değersiz, terbiyesiz kimse
- "Babaları da zaten itin biri." (Haldun Taner)
-
[isim]
Köpek