İçinde sı olan 5 harfli 87 kelime var. İçerisinde SI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sı olan kelimeler listesine ya da Sonu sı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VASIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nitelik
- "Sonunda komutanlık vasıflarını göstermek fırsatını bulmalıydı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Nitelik
- SAKSI
-
-
[isim]
Pişmiş toprak, plastik vb.nden yapılan, çiçek yetiştirmekte kullanılan kap
- "Yaz kış yeşil, bir saksı ıtır pencerede." (Ahmet Muhip Dranas)
-
Baş, kafa
-
[isim]
Pişmiş toprak, plastik vb.nden yapılan, çiçek yetiştirmekte kullanılan kap
- ZARSI
-
-
[sıfat]
Zarı andıran, zara benzeyen, zar gibi
- "Zarsı doku."
-
[sıfat]
Zarı andıran, zara benzeyen, zar gibi
- SIKÇA
-
-
[zarf]
Oldukça sık
-
[zarf]
Oldukça sık
- HISIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akraba
-
Dede ve nineleri bir olanlardan her biri
-
[isim]
Akraba
- SIRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sırat köprüsü
-
Yol
-
[isim]
Sırat köprüsü
- OLASI
-
-
[sıfat]
Görünüşe göre olacağı sanılan, muhtemel, mümkün
-
[sıfat]
Görünüşe göre olacağı sanılan, muhtemel, mümkün
- NASIL
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz
- "Ben dudaklarımın ucuna gelen bir suali nasıl sorduğumu, niçin sorduğumu bilmiyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Acele etmez ağırdan alır, nasıl ki bu akşam da ağırdan alıyor." (Memduh Şevket Esendal)
- "Nasıl olmuşsa gece anam şişenin kırıldığının farkına varmamış." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ölüm nasıl olsa gelecek diye düşündü." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirten bir söz
- "Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
İşin zorunlu olduğunu belirten bir söz
- "Bu yaptıklarından sonra ona nasıl kızmam?"
- "Okula nasıl gitmez!"
-
Ne kadar çok
- "Seni nasıl seviyorum."
-
Elbette, kesinlikle
- "Bak nasıl sınıfını geçecek!"
-
"Ben sana dememiş miydim, gördün mü?" anlamlarında kullanılan bir söz
- "Nasıl, kitap kiminmiş?"
-
"Ne dediniz?" veya "iyi mi, beğendiniz mi?" anlamlarında kullanılan bir söz
- "Nasıl, bir daha söyler misiniz?"
-
[sıfat]
Ne gibi, ne türlü
-
[zarf]
Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz
- KISIT
-
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
-
Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
- NASIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Atama
-
[isim]
Atama
- DALSI
-
-
[sıfat]
Dalı andıran, dala benzeyen
-
Görevi, biçimi ve durumu yaprağa benzeyen yassı (dal)
-
[sıfat]
Dalı andıran, dala benzeyen
- SIRCI
- ...
- KASIK
-
-
[isim]
Vücudun karın ile uyluk arasındaki bölümü
- "Tabancayı kılıfsız olarak kuşağının arasına, sol kasığının üstüne yerleştirdi" (Necati Cumalı)
-
[isim]
Vücudun karın ile uyluk arasındaki bölümü
- SIKIM
-
-
[isim]
Sıkma işi
-
Kapalı elin alabildiği miktar
-
Bir defada sıkılan miktar
-
Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar
-
[isim]
Sıkma işi
- KISIM
-
-
[isim]
Avuç dolusu
-
[isim]
Avuç dolusu
- KASIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Amaç, istek, maksat
- "Benim kastım bu değildi."
- "Bana kastı mı var?"
-
Öldürme, yaralama veya zarar vermek isteme, kötü niyet
-
[isim]
Amaç, istek, maksat
- AYSIZ
-
-
[sıfat]
Ay ışığı olmayan (gökyüzü, gece)
- "Aysız, bol yıldızlı, çekirge ötüşleriyle dolu bir geceydi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ay ışığı olmayan (gökyüzü, gece)
- RASIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözlemci
-
[isim]
Gözlemci
- TASIM
-
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır."
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- SINAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sanayi ile ilgili
-
[sıfat]
Sanayi ile ilgili